“Türkiye Yüzyılı” kulağa hoş geliyor. Güçlü ekonomi, bağımsız dış politika, bölgesinde söz sahibi bir ülke… Ama mesele sadece slogan değil; bu vizyonun arkasında güven veren bir temel şart.
EKONOMİDE GERÇEKLER
Bugün halkın en büyük sorunu hayat pahalılığı. Enflasyon mutfaktaki yangını büyütüyor, gelir adaletsizliği toplumsal huzuru bozuyor. Gençler eğitim alıp iş bulamıyor, bulsa da umudunu kaybedip yurtdışına gitmenin yollarını arıyor. Bu tabloyla “yüzyıl” değil, günü kurtarmak bile zor.
HUKUK VE LİYAKAT SORUNU
Hukukun üstünlüğü tartışmalı, yargı bağımsızlığı yara almış. Basın özgürlüğü baskı altında, devlet kurumlarında liyakat yerine sadakat öne çıkıyor. Bu eksikler giderilmeden hiçbir vizyon inandırıcı olamaz.
GÖÇMEN YÜKÜ
Milyonlarca göçmen konusu hâlâ çözülmüş değil. Bu mesele hem sosyal düzeni hem ekonomiyi zorluyor. Halk kaygılı, devlet ise net bir yol haritası ortaya koyamıyor.
GÜÇLÜ YANLAR
Elbette artılar da var. Savunma sanayinde elde edilen başarılar göz ardı edilemez. Jeopolitik konum, Türkiye’ye enerji ve ticaret yollarında eşsiz bir fırsat sunuyor. Afrika ve Asya açılımları yeni kapılar aralayabilir.
EN BÜYÜK KOZ GENÇLER
Türkiye’nin asıl gücü genç nüfus. Yeter ki doğru politikalarla desteklensin, beyin göçü tersine çevrilsin. Bu enerji, sadece ülkeyi değil bölgeyi de dönüştürebilir.
Türkiye’nin önü açık, ama yolu taşlı. Eğer iktidar, eksiklerini görmezden gelmek yerine cesaretle üzerine giderse, “Türkiye Yüzyılı” bir slogandan fazlasına dönüşebilir. Aksi halde iddialı sözler, boş bir propaganda olarak tarihe geçer.

