Müfit Demirkol
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. “KRİZ ” içindeki yaşantımız…

“KRİZ ” içindeki yaşantımız…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İran – İsrail savaşı derken, Türkiye dünya çapında, dolar milyonerleri arasına girdi. Başımızda bulunan iktidar, içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntılarımızın çözümlenmesi çalışmaları yerine, yapmayı düşündüğü yeni anayasa ile iktidarda kalmanın, iktidarı bırakmamanın hesabını yapmaktadır.

Öncelikle savaş bahane edilerek, en çok kullanılmakta olan değerlerimizin fiyatları arttırılmaktadır.Bunların başında ise petrol ,altın, döviz fiyatları gelmektedir.

İsrail, 13 Haziran’da İran’ın farklı noktalarına saldırılar düzenlemişti. Tahran yönetimi ise misilleme hamlesinde bulunmuştu. Karşılıklı bombardımanlar Orta Doğu’da tansiyonun yükselmesine neden olmuş, bölge yeni bir çatışmaya sürüklenmişti. ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail’e tam destek vererek İran’ı tehdit etmesi, Washington’un savaşa katılıp katılmayacağı sorusunu gündeme getirdi. İsrail İran savaşının ilerleyen günlerinde ABD’nin Orta Doğu’ya yeni uçak gemileri göndermesi gerilimi zirveye taşıdı.

Günlerdir İsrail İran arasında karşılıklı saldırılar sürerken, Tahran yönetimi, savaşın 7’nci gününde Tel Aviv’e şu ana kadar ki en şiddetli füze bombardımanını gerçekleştirdi. Demir Kubbe’nin delinmesiyle birlikte birçok nokta hasar aldı ve kentte büyük bir yıkım meydana geldi. Borsa binası ve eski sağlık bakanının evi de isabet aldı.

Uluslararası toplumun büyük bir bölümü, bu savaşta İsrail’in yanında olduğunu belirten destek mesajlarını gecikmeden yayınlayarak tarafını seçmiştir. Özellikle ABD ve İngiltere’nin açık desteğini arkasında bulan aşırı sağcı İsrail yönetimi, Başbakan Netanyahu’nun kamuoyu desteğini de alarak savaş kararı alması ile Gazze’ye yönelik saldırılarını başlatmıştı.

Savaşın durdurulmasına yönelik, İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği ve bölge ülkeleri ise her iki tarafa da sadece itidal tavsiye eden cılız açıklamalar yapmakla yetinmiştir. Hatta 11 Kasım 2023 tarihinde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da yapılan İslam Zirvesi’nde, İsrail’e karşı yaptırım uygulama kararı 4 ülke tarafından kabul edilmemiştir.

Oysa 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı esnasında İsrail’e petrol ihracatının yasaklanması, silah ticareti ve Amerikan üslerinin kullanımı gibi konularda uzlaşma sağlanmasına rağmen, son toplantıda bu uzlaşı sağlanamıştır.

İsrail, karşısında düzenli bir ordu veya kuvvet bulunmaması sebebiyle elindeki mevcut istihbarat bilgilerine dayanarak, hiçbir ayrım gözetmeksizin Gazze’de saldırılarına bugüne kadar devam etmiş ve hala da devam etmektedir. Şu ana kadar yapılan saldırılar neticesinde çoğunluğu Filistin’li kadın ve çocuklardan oluşan sivil halk hayatını kaybetmiş, yaralıların sayısı ise onbinlere yaklaşmıştır.

Bütün bunlar, yurdumuzda farklı etkiler meydana getirmektedir. Öncelikle, siyasi partiler arasında ki yarışma eski hızını kaybetmiştir.

İktidarın ise tüm düşüncesi ise, seçimlerin yapılmaması, yeni yapılmasını istediği anayasanın ışığı altında iktidarına devam ederek “tek adam” sistemini korumaktır.

Bunların yurdumuza getirebileceklerinin düşünülmesi ve hür ve demokrat sistem altında, ırk, mezhep farkı gözetilmeden, milletce cumhuriyetimizin korunması şarttır.

“KRİZ ” içindeki yaşantımız…
Yorum Yap
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.