Milas’ta sporun özellikle futbolun hali maalesef yıllardır değişmiyor. Her kalkmaya çalıştığında paçasından çekilen Milasspor, bugün de aynı kısır döngü içinde. Başarıya giden yolda kahramanlar değişiyor, başarısızlıkta ise sokak kavgasına dönen tartışmalar başlıyor.
Milas Belediyesi, yularları elde tutma gayretinde ancak dört takımla aynı ligde yer alınca tarafsızlığını da yitiriyor. Geçtiğimiz yıl egolar ve sistem kavgası yüzünden kulüp başkanının milyonlarca liralık harcaması boşa gitti. Voleybolda Efeler Ligi’nden mahrum kalmamız, futbolda da kaderi değiştirmedi.
Bir zamanlar Milas’ın Altınordusu gibi görülen, spor akademisi kimliğiyle öne çıkan Milas Gençlik Spor (sonraki ismiyle Dr. Alp Milasspor), kişisel egoların ve bencilliklerin kurbanı oldu. Kulüp başkanının defalarca yaptığı birlik çağrılarına çözüm bulunamayınca, şampiyon olarak çıktığı BAL hakkını satmak zorunda kaldı ve yeniden altyapıya yöneldi.
Oysa süreç ve sosyal medyadaki kavgalar bir kenara bırakıldığında, 20 yılı aşkın süredir aynı senaryoyu izlediğimizi görmek mümkün. Aktörler değişiyor, hikâye aynı kalıyor.
LİG ÖNCESİ UMUT MU, HÜSRAN MI?
Önümüzde sadece bir ay var. Belediye bütçesi ve belediye başkanının belirlediği yöneticiler arkasına alınarak kurulan Milas Belediyesi Milasspor, işler kötü gidince Süper Amatör’deki diğer temsilcilerimizle de gerilim yaşıyor: Sar Yapı Dörtyolspor, Kıyıkışlacıkspor ve katılım ücretini yatıramadığı için lige giremeyen Bafa Zeytinspor… Sporun özetinin cevabı aslında Bafa’da gizli.
25 yıldır “Milasspor” adı altında boşa harcanan paralar, belediye bütçesinden yapılan destekler ve aynı isimler… Bu hikâye hiç bitmiyor. Siyaset spordan uzaklaştırılmadıkça başarı Milas’ın ve Milaslıların olmayacak. Yarın birileri gelip yıllarca verilen emeği bir gecede silip atacak.
Belediye tarafsız olmalı, tüm kulüplere eşit mesafede durmalı. El birliğiyle Milasspor ve yeni Milasspor öldü, başımız sağ olsun. Peki şimdi ne olacak?
GERÇEK ÇÖZÜM NE?
Şimdi 1 ay kala, “doğru bir yol ve yönetimle” yeni bir Milasspor mu doğacak? Öz hakiki Milasspor mu? Ya da tarafsız ama kendi imkânlarıyla, birine göbekten bağlı olmadan yola çıkan bir takım mı sahneye çıkacak? Eğer halk destekler, taraftar sahiplenir, siyasetten bağımsız bir yapı kurulur ve “vira bismillah” denirse, belki de bu kısır döngü kırılır.
Aksi hâlde bu yılın hikâyesini de haftaya yine ben size özetlerim. Daha önce izlediğim senaryolardan bir farkı olmayacak. Süper Amatör Lig 25-26 Ekim 2025’te başlayacak. Ancak ilk hafta maçları açıklanmışken ortada hâlâ bir takımın dahi tam olarak olmadığı bir tablo var:
İLK HAFTA MÜSABAKALARI – A GRUBU
Marmarisspor Futbol A.Ş. / Turgutreisspor
Milas Bld. Milasspor / Ula Bld. Spor
Kıyıkışlacıkspor / Sar Yapı Milas Dörtyolspor
Pedasa Futbol Spor / (Bay)
GENÇLİK İÇİN GERÇEK YATIRIM
Bugün çok eleştirdiğimiz Öcal Yüksel’i bile arar olduk. En azından o dönemde kulüp ve kulübe ait bir şeyler vardı. Artık mazide bile kalmadı. El birliğiyle kupaları, başarıları, sporcuları bir bir yok ettik. Artık çocuklar sahaya koşmuyor.
Gençlerin sokaklardan kurtuluşu için siyasetten uzak spor tercihimiz olmalı. Belediyenin faydası, her mahalleye minyatür sahalar ve tesisler yapmak, gençleri sporla buluşturmak olmalı. Transfer borsasına para kaptırmak yerine altyapıya yatırım yapılmalı.
Milas’ta sporun yeniden ayağa kalkması için en başta zihniyetin değişmesi gerekiyor. Kısır döngüyü kırmanın yolu, siyasetten arınmış, şeffaf ve hesap verebilir kulüp yönetimleriyle, belediyenin tüm kulüplere eşit mesafede durduğu bir düzenden geçiyor.
Aksi takdirde Milas sporu, aynı filmi 20 yıl daha izlemeye mahkûm olacak.
