Milas’ın yolları artık kaldırmıyor… İzmir’den gelen, Muğla’dan inen, Bodrum’a akın eden binlerce aracın yükü her gün bu kentin kalbine yığılıyor. Akıllı kavşak denilen noktada saatlerce bekleyen sürücüler var. Yazın turizmle birlikte bu çile katlanıyor, şehir nefes alamaz hale geliyor.
Sorun belli, çözüm belli, bekleyen tek şey imza.
Çözümler yıllardır masalarda:
Akıllı Kavşak’a battı–çıktı,
Onu destekleyecek bağlantı yolları ve uzun vadede çevre yolu.
Bunlar bir lüks değil, zorunluluk. Çünkü Milas’ın sırtına yüklenen bu trafiği başka türlü taşıması mümkün değil.
Ama işte sorun tam da burada… Kimin sorumluluğu, kimin inisiyatifi?
Karayolları “bakanlık bütçesi”, belediyeler “bizim yetkimiz değil”, siyasiler “projeyi takip ediyoruz” diyor. Herkes konuşuyor, kimse taşın altına elini koymuyor.
“Milas kavşakta beklerken, yöneticiler koltukta bekliyor.”
Milaslı ise sabah akşam kavşakta direksiyon başında sinir harbi yaşıyor.
Oysa biliyoruz ki;
Battı–çıktı kısa vadede trafiği %30-40 rahatlatır,
Bağlantı yolları yerel ve transit trafiği ayırır,
Çevre yolu ise bu kente uzun vadede nefes aldırır.
“Yolları açmak için önce cesareti açmak lazım.”
Milas beklemiyor, Milas boğuluyor.
Bugün atılmayan adımlar, yarın kaybolan zaman ve kaybolan sabır olarak geri dönüyor.
“Milas’ın yolu tıkalı değil, iradesi tıkalı.”
Milas sadece tarihiyle, doğasıyla değil; ulaşımıyla da çağdaş bir şehir olmalı. Çünkü gelişim, önce yollardan başlar.
“Bu şehre battı–çıktı değil, sorumluluk lazım.”
Sorun belli, çözüm belli… Eksik olan tek şey: sorumluluk almak isteyen yönetici iradesi.
Milaslının sesi olmaya devam edeceğiz. Yetkililer bir şeyleri koltuk sevdası ve makam aşkı olarak görmeyip asıl işlerinin bu milletin derdi olması gerektiğini anlayana kadar biz buradayız.
