- Bölüm
“HALAYLAR”
Açık havada, meydanlarda davul-zurna eşliğinde çekilen halaylar, kapalı bir mekana, eve girdiğinde kendisine eşlik edecek saz olarak, fazla gürültü çıkarmayan araçları bulur. Söz gelimi, ev içinde oynanan oyunlarda önceden düzenlenmiş, sıkı bir düzen bağının olduğu görülür.
Kaşıkların araç olarak kullanıldığı bir oyundaki oyuncu, oturanlardan birinin önüne kaşıkları bıraktığında, oturan kadının halaya kalkması şarttır.
Gaziantep’te kadınlar arasındaki oyunlarda evdekilerin hepsinin oyunda katkısının bulunması istenir. Halaya kalkmayan kadının kocasının, karısının üstüne kuma getireceği veya yeniden evleneceği inancı, kadınların oyuna katılmasına yardımcı olur.
Halay başı, kendisinden daha iyi oynayan bir kızı veya kadını gördüğü zaman, elindeki mendili ona verir ve halay başı olmayı ona bırakır. Kendi isteği ile yapılan bu davranış, insanlarımızın kibirli olmaması anlamını taşımaktadır. Böylece halaylar en iyi oynayanın önderliğinde sürüp gider.
Halayların en karakteristik özelliklerinin başında müziklerinin çeşitliliği gelir. Halayda iki tür uygulama görürüz. Sadece çalgıların çalındığı bölüm ve türkülerin seslendirildiği iki bölüm, bir yandan ritmiyle hareketleri düzenlerken, diğer yandan oyunun ortaya çıkışını belirten türküsünün sözleriyle duyguları dile getirir.
Türküler seslendirilirken eşlik eden çalgıların ya tamamen sustuğunu veya hafif hafif ve pes seslerle eşlik etmeyi sürdür düğünü biliyoruz. Halayların ezgi yapısı genellikle bir tek cümlenin tekrar edilmesinden oluşur. Ancak söylenen türküler ritm ve ezgi değişiklikleri bakımından, halayın yavaşlayıp ağırlaşmasını yahut hız kazanıp çabuklaştırılmasını sağlarlar.
Hızlı halayların bölümleri oyuncuları çabuk yorduğu için, bazen zurnanın bir uzun havaya başladığı, böylece halay çekenlerin biraz nefeslenip dinlemesine yardımcı olduğu da görülür. Bu uzun hava çalınırken halay çekenler ya ağır ağır dolaşırlar, ya da iki yana sallanarak heybetli gövdelerini gösterirken dağılmış giysi parçalarını, üstlerini başlarını düzeltirler. Kendilerine çeki düzen verirler. Bu arada mendilleriyle terlerini silerler, bıyıklarını burarlar. Sonra ezginin hızlanmasıyla yeniden harekete geçer, yiğitliklerini, güçlerini, becerilerini ortaya koyacak biçimde hareketlerini sergilerler.
Yerine göre bağırıp haykırırlar, nara attıkları, birbirlerine seslenip, desteklerini açığa vurdukları da olur. Ancak ne olursa olsun, bütün halay yönetimi halay başında olduğu için, oyuncular gözlerini halay başından ayırmadan onun işaret ve buyruklarına uymak zorunda olduklarını unutmazlar.
Halayların meydanlarda davul zurna eşliğinde öncelikle erkeklerin oluşturduğu diziler aracılığıyla sergilendiğinden söz ettikten sonra, kapalı mekanlarda daha az ses çıkaran birtakım vurmalı sazlar veya araçlar yardımıyla kurulan halayların var lığını da dile getirmek gerekiyor.
Devam edecek