Ahmet Özger
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. KÜÇÜK LOKMAMI YEDİN, BARİ PEÇETEYİ BIRAK

KÜÇÜK LOKMAMI YEDİN, BARİ PEÇETEYİ BIRAK

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Eskiden hükümetler halkı “vatandaş” olarak görür, kimi zaman seçmen, kimi zaman müşteri, bazen de komşu çocuğu gibi davranırdı. Ama yeni model hükümet anlayışında biz artık sadece birer gelir kalemiyiz. Vergi dairesiyle aşk yaşıyoruz; ne zaman bir şey alsak, biri geliyor “ver bakalım kardeşim ÖTV’sini” diyor. Daha ne olduğunu anlayamadan “MTV’si, KDV’si, TRT payı, tabela vergisi, damga vergisi, gölge vergisi…” derken olan bize oluyor.

Geçen gün evde bir simit kırıntısı buldum, devlete bildirdim: “Benim boğazımdan geçti ama ÖTV’si eksik olabilir,” dedim. Adamlar teşekkür etmedi ama bir tebligat yolladılar: “Simitte susam var mıydı?” diye… Varmış! Onun da ithal olduğunu hatırlattılar.

Artık öyle bir döneme geldik ki, maaşı alır almaz önce hükümete gidiyor: “Buyur ağam, senin payın bu.” Geriye kalanla biz de birkaç gün yaşayıp sonra “acaba elektrik faturasını mı yatırsam, yoksa çocuğun ayakkabısını mı alsam?” diye ikileme düşüyoruz. Zaten ikileme düşmeyen vatandaş kalmadı, hepsi ya üçlemeye ya da depresyona düştü.

“Vergi kutsaldır” dediler, tamam. Ama kutsal olanın kutsal kalması gerekmez mi? Bu kadar sık sömürünce, kutsal da “Ben bu kadarını hak etmedim” diye istifa edecek neredeyse. Gerçi o da istifa ederse yerine yine aynı zihniyet atanır.

Zenginler vergi affıyla çayını yudumlarken, orta direk (varsa hâlâ), vergiyle varlığını sorguluyor. Bir de şu “imtiyazlı tabaka” var; onlar zaten ekonomi kitaplarında bile ayrı başlık. Onların arabasına vergi yok, telefonlarına kota yok, sofralarına karne yok. Bizimkilerse markette indirim kovalamaktan hayatı unutmuş durumda.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi son gelen zamla birlikte içtiğimiz çayın fiyatı da arttı. Artık “çaya zam geldi” haberi bile çayla içilir oldu.

Şimdi tüm bu yaşananların adı ekonomik sıkılaştırma mı, yoksa halkı sıkı sıkıya bezdirme politikası mı, karar sizin. Ama ben size söyleyeyim: Biz ekonominin dişlileri değil, öğütülmüş unuyuz. Hem de katkı maddesi bile eklenmeden…

Keşke verdiğiniz sözler sağladığınız adalet ve refahla toplumda huzur hakim olsaydı da hayır dualarında yerinizi alsaydınız. Ancak gelinen noktada eğitimden, sağlığa, adaletten, ekonomiye kadar birçok alanda solunum cihazına bağlı yaşamak zorunda kalan bir toplum oluşturdunuz.

Lokmamız küçük olabilir, ama boğazımıza oturan bu vergiler, tarihe “milletin yutkunamadığı dönem” olarak geçecek…

Şimdi tamamen samimiyetle şunu sormak isterim bu millet gerçekten sizi nasıl hatırlayacak?

Benim ya da vatandaşın değil sizin ayna karşısında kendinize sormanız gereken en önemli soru belki de bu.!

İmtiyazlı bir zümre hariç tüm toplum entübe edilmiş hasta gibi oldu sayenizde…

Şimdi ya bu işi beceremedik deyip bu milletin yüce gönlünden helallik alacaksınız ya da düzelteceksiniz ama çok acil davranmanız lazım.

KÜÇÜK LOKMAMI YEDİN, BARİ PEÇETEYİ BIRAK
Yorum Yap
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.