Kültürel Çeşitlilik Üzerine Yansımalar..” projesi müze olarak tasarlandı ve yıllar süren bir çalışmadan sonra 2025 de izleyicisiyle buluştu. Bu Müze de sunulan objeler, sadece estetik sebeplerle bir araya getirilen, derlenmiş malzemeler değildir. Bu Müze de bir araya gelen malzemeler çok daha kapsamlı bir anlatımla, Türk toplumunu anlamak için sunulan bir bakış açısıdır. Daha önce bazıları, Türkiye’yi bir ‘mermer’ olarak tanımlamış, karşıt görüşlerde buna karşı, kültürümüzün bir ‘mozaik’ gibi farklı bileşenlerden oluştuğunu söylemişlerdi. Bu Müze ise bu düşüncelerden ayrı olarak, Türk toplumunun kültürel yapısını anlamak için, aklımıza ‘ebru’ sanatını getirmemiz gerektiğidir.
Müze de anlatmak istediğimiz, Halk kültürünün ve Etnografyanın çok güzel ve kutlanması gereken bir şey olduğudur. Türkiye’nin en büyük değerinin bu olduğu düşünülmelidir. Türkiye’de gittiğiniz illerdeki kişilerin çoğu, aynı coğrafyada yaşayan insanların yarattığı bu ürünleri bilmiyor. Pek çok insan Türkiye’deki bu kadar Etnografya malzemesinin farkında değildir.
Anadolu kültürünün içinde birbiri içine geçmiş ebruli, birbirinden ayrılamaz kültürel unsurlar bulunmaktadır. Böyle bir manzarada, aynı yörede yaşayanlar arasındaki ilişkilerin de asırlardır sorunsuz devam etmesinin nasıl olduğu düşünülmelidir. Tüm kültürel unsurlar da, hepsi Türkiye bütününün bir parçasıdır.
Gittiğimiz yerlerde gördüğümüz birçok Halk Kültürü ve Etnografya malzemelerinin özellikleri kayboluyor. İnsanlar geleneksel kültürel değerlerini bırakıp modern kültürün hakimiyetine dahil oluyor.
