AK Parti’nin yeni Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) listesinde, Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Aydın Ayaydın’ın kızı Derya Ayaydın’ın yer alması, Muğla’daki AK Partili siyasiler arasında büyük bir sevinçle karşılandı. Öyle ki, liste açıklandığı an Muğla teşkilatındaki yöneticiler ve ilçe teşkilat üyeleri peş peşe tebrik mesajları paylaşmaya başladılar.
Ancak burada sorulması gereken soru şu: Bu, Muğla siyaseti adına bir başarı mıdır, yoksa dış temsille yönetilmenin bir göstergesi midir?
Muğla Siyaseti ve Ankara’daki Güç Dengesi
Geçtiğimiz hafta AK Parti Muğla İl Başkanı Haluk Laçin’in basın toplantısında Aydın Ayaydın’a yönelik teşekkür ifadeleri dikkat çekiciydi. Muğla’nın çözüm bekleyen sorunlarında Ayaydın’ın etkili bir isim olduğu ve iktidar kanadında söz sahibi olduğu vurgulanıyordu. Bu da aslında Muğlalı seçmenin doğrudan ulaşamadığı merkezi yönetimin, Ayaydın üzerinden Muğla’ya yöneldiğini gösteriyor.
Öyle görünüyor ki, bu süreç Ayaydın’a Muğla’da adeta “Onursal Başkan” rolü kazandırdı. Ankara’da Muğla lehine bir konu gündeme gelecekse, Ayaydın’ın referansı olmadan ilerlemesi pek mümkün olmayacak gibi duruyor.
MKYK Listesi ve AK Parti İç Dinamikleri
MKYK listesinde yer alan isimlerden biri de Erkan Kandemir oldu. Ancak Kandemir’in MYK’da görev almaması, kulislerde “isteyerek bıraktı” ya da “yoruldu” şeklinde yorumlanıyor. Öte yandan, AK Parti’nin yeni yönetiminde İYİ Parti’den gelen ve geçmişte MHP’de siyaset yapmış isimlerin MKYK ve MYK’da görev alması, ittifak ortağı MHP açısından nasıl karşılanacak, bu da merak konusu.
Muğla’nın Kendi Siyasetçileri Neden Etkisiz Kaldı?
Asıl mesele şu ki, Muğla siyasetinde yetişmiş, AK Parti’nin içinde yıllarca mücadele etmiş isimlerin, merkez yönetimde yer bulamaması düşündürücü. İl ve ilçe teşkilatlarının, Ankara’daki güçlü bir ismin referansına bu kadar bel bağlaması, Muğla’dan bir milletvekilinin ya da yerel yöneticinin bu düzeyde bir etkiye sahip olmadığını gösteriyor.
Özetle; Derya Ayaydın’ın MKYK’ya girmesi, Muğla siyasetçileri için bir başarı mıdır, yoksa dışarıdan yönetilmeye açık hale gelmenin bir göstergesi midir? Bunun cevabını zaman gösterecek. Ancak şurası net ki, Muğla’da siyaset yapmak isteyen herkes, artık Ayaydın’ın referansını almak zorunda gibi görünüyor
