Milletvekili ne demektir? Görevi nedir? Ne olmalıdır? Seçilmiş olduğu seçmenlerine karşı görevi, nelerdir?
Vatanımızın bu günkü durumunda, vatandaşımıza göre, inanılmaz büyük imkân ve gelirlerle, seçmenlerine olan görevlerini, ondan istenenleri umursamadan Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında yaşamakta olan tüm siyasiler, parti gözetmeksizin görevlerini yapmayan, milletini, vatanını düşünmeyen bir topluluk olmaktadır.
Milletvekilli sorumlulukları, halkın sorunlarını çözmek ve taleplerini dile getirmek için düzenli olarak toplumla iletişim halinde olmayı içerir. Ayrıca, milletvekilleri yasama faaliyetleri kapsamında komitelerde çalışarak, yasaların hazırlanması ve mevcut yasaların incelenmesi süreçlerinde yer alırlar. Milletvekilleri, seçmenlerinin çıkarlarını savunmak ve onların görüşlerini parlamentoda temsil etmek için seçilirler. Bu nedenle, milletvekilleri, halkın güvenini kazanmak ve seçmenlerine hizmet etmek için çalışırlar.
Milletvekili Nasıl Olunur?
Milletvekili adayları genellikle parti liderleri tarafından belirlenir ve parti tarafından aday gösterilmeleri gerekmektedir. Adayların seçmenlerin desteğini kazanabilmek için seçim çalışmaları yürütmesi ve çeşitli etkinliklerde yer alması da gerekir. Seçimlerden sonra kazanan adaylar, ülkenin parlamentosuna girer ve milletvekili olarak görev yaparlar.
Vatanımızda yaşamakta olan bizler, kökenimiz ne olursa olsun, bu vatan toprağı için canını verenleriz. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet etmiş olduğu bu vatan topraklarında, onun istediği gibi, fikri hür, vicdanı hür bir nesil yetişmesi amacımızdır.
Bu yaşamakta olduğumuz günlerde, halkın ekonomik sıkıntılar içinde olduğu bu günlerde gerek milletvekillerinin gerekse bakanların ve iktidarda olan siyasi partilerin üyelerinin içinde bulundukları şatafatlı yaşamlarında, meclislerinde birbirleri ile yumruklaşmaları, kan dökmeleri inanılmazdır.
Yurdumuzun dört bir yanı, ormanlarımız yanmaktadır. Ama vekillerimizin, kendi aralarında terbiyesizce ve utanmadan davranışları ile bu orman yangınlarını görmemezlikten gelmeleri de asla af edilmeyecektir.
Yanan ormanlarımızın yerine, bu sahaların tekrar ağaçlandırılması gerekirken, bir takım yanlış kararlar ile yanan bu orman arazilerinin imara açılması da ayrı bir vatan hainliğidir.
İmara açılan bu arazilerin özellikle iktidar partisi yandaşlarınca inanılmaz maddi değerler ile, satılmaları da ayrı bir vatan hainliğidir.
Ayrıca hiçbir teknik bilgiye sahip olmayan valilerin, imar affı konusunda yetkilendirilmeleri, bu yaratılmak istenen ranttın son ve kesin noktası olmaktadır.