Faydaları anlatmakla bitmez öncelikle kutsal kitabımızda defalarca ayet olarak anlatılmıştır. Biz insanlar dahil olmakla beraber. Doğadaki bütün canlılar öncelikle kuşlar meyvesinden faydalanır.
Soframızda 3 öğün zeytin olsa yeter artık midem kabul etmiyor denmez. Fakat başka yemeklerde bu söylenir. Yemeklerde kullanılan en güzel yağın zeytinyağı olduğu kanıtlanmıştır.
Atalarımız evlerini düğünlerini zeytinyağı satarak yaptıklarını söylerdi. Oysa bugün bunlar olmadığı gibi sadece ağacı kurtarmaya çalışıyoruz. Yağımız ihraç malı olmasına rağmen onlarca yıl kurtarıcı bir fiyat bulamadı. Hayatımızda 2 defa rekor fiyat gördük 1972 olmakla bir de 1995. 2 yıl önce canlanan yağ fiyatları bu yıl ihracat kapandı gene düşmeye başladı.
Adalet mülkün temelidir. Fakat mülkümüzün üretmiş olduğu nimetler zeytinyağı olmakla beraber diğer ürünlerde dahil olmakla tarlada çürütülmeye mahkum edilir. Ucuza alınmak şartıyla maliyetini korumaz ama markette tüketicinin elini yakar.
Bugün daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Kuraklık. Yaz gelince dağlarımız yakılıyor çevre kirliliği hat safhada derelerimiz çöp sahasına döndü kirli sular derelere akıtılıyor. Kuşlara balıklara yer kalmıyor. Tabiatı küstürdük. Gittikçe çölleşiyoruz buna bir önlem alamadık. Bundan 50 yıl öncesindeki iklim şartlarından kuşlardan Eser kalmadı. Acilen okullarda olmak üzere köylerde sivil toplum kuruluşlarında ağaç sevgisini, canlıları korumanın çevre temizliğini önemini anlatan çalışmalar yapılmalıdır. Eğer bunu yapamazsak felaketlerin daha da beterini beklemiş oluruz.
Yeni nesil gençlerimiz zeytin ağacına hiç anlamıyor. Fiyat istikrarsızlığı yüzünden anlamak da istemiyor. Bundan 80 yıl önce turizm yokken Bodrum halkı iş bulmak için Milas’a gelir dağlarında zeytin, ovasında pamuk tütün toplayarak geçim sağlarmış. Bugün yanlış anlaşılmasın bizim kırsaldaki gençlerimiz toprağını terk edip otellere hizmetçi olarak gidiyor.
Oysa Atatürk milli gelirimize önem vermişti. Hatta daha da ileriye bakarsak Osmanlı döneminde garsonlar bulaşıkçılar yabancılardan olduğu için bir Türk çocuğu bir lokantaya bulaşıkçı olarak gelse bu genç babasını küstürmüştür öyle gelmiştir uzun süre kalmaz derlermiş. Keşke aynı onura sahip olabilsek. Kısacası zeytin ağacı özgürlüktür barıştır, yaşamdır. Tanrı’nın bize vermiş olduğu en güzel nimettir. Hasat şenliğimiz kutlu olsun.