1. Haberler
  2. YEREL HABERLER
  3. “Beraat kararı mücadelenin dönüm noktası olabilir”

“Beraat kararı mücadelenin dönüm noktası olabilir”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

GÜLÇİN ERŞEN

Denizli Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi’nden gelen İsninaf kararını paylaşan Akbelen eylemcilerinden Ahmet Tatar, “Beraat kararı mücadelenin dönüm noktası; mücadelenin zaferi sayılabilecek en ciddi karar olabilir” dedi. Aynı davadan Milas’ta 2 yıl önce yargılanıp beraat etmiş olan Akbelen Muhtarı Nejla Işık da “Köylülere baskı amaçlı açılan davaydı. Bu mücadele asla bu tür şeylerle yılmaz yıkılmaz. Karar aslında hepimiz için emsal niteliğindedir. Hepimizin gözü aydın.” diye konuştu.
Cumhuriyet Savcısı, yerel mahkemenin (Milas 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen) beraat kararına karşı istinaf yoluna başvurmuştu. İstinaf Mahkemesi ise, “İstinaf başvurusunun esakstan reddine, Dosyanının hükmü veren mahkemeye gönderilmesine, 5271 Sayılı CMK’nın 286 / 2-g maddesi gerenğince KESİN OLMAK ÜZERE, 2 Ekim 2025 tarihinde oy birliğiyle karar verdi.
2023’ün 12 Eylül’ünde kamp alanındaki eşyalarına el konulup, orasının Jandarma Asayiş Noktası yapılmasından sonra, zeytinliğin ve üzüm bağlarının içerisinde başka bir nöbet alanı kurduklarını anlatan Işık, o tarihte, tarımsal araç gereçlerinin yanı sıra, güneş panellerine ve özel eşyalarına bile el konulduğunu, Ahmet Tatar’ın da gözaltına alındığını anımsattı. Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hatta köylüler, göreceksiniz o eşyaları çürütüp size vermeyecekler demişti. Ben hakim karşısında da şunu söyledim: Burada köylünün emeği var, alınteri var, traktör römorkü, yangında, sulamada kullandığı su tankeri var. En azından bunları iade edin…Mahkeme sonunda o eşyaların bize iadesine ve beraatimize karar verilmişti. O zaman alınan beraat kararının üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen karar bugün kesinleşti. Nihayet adalet tecelli etti ve kesin beraatimiz avukatlarımız tarafından bize tebliğ edildi. Mutluyuz. Bu mücadele asla bu tür şeylerle yılmaz yıkılmaz. Sonuna kadar gideceğiz. Köyünden, yerinden, yurdundan edilenler ne yaşadığını biliyor. Bu nedenle mücadelemiz kutsaldır. Karar aslında hepimiz için emsal niteliğindedir. Hepimizin gözü aydın.”
Direniş de bitmiyor davalar da…
“Bu karar mücadelenin zaferi olabilecek en ciddi karar olabilir…” diyerek mahkemeden gelen belgeyi paylaşan Ahmet Tatar’ın sosyal medyada yayımladığı teşekkür iletisi de şöyle: “Sevgili dostlar mücadelemizde kararlı duruşları ve destekleri ile beraat kararının çıkmasını sağlayan Sevgili avukatlarımız Arif Ali CANGI, İsmail Hakkı ATAL, İpek SARICA, Ramazan AKKAYA ve Aytül DOĞU’ ya şahsım ve KARDOK-DER adına yürekten teşekkür ediyorum…”
Süreçle ilgili sorularımızı yanıtlayan Tatar, şunları anlattı:
“Akbelen Direnişini yürüten direnişçilerden birisi olan ben, 12 Eylül 2025 tarihinde Orman Genel Müdürlüğüne bağlı sayıları yaklaşık olarak sekiz kişiden oluşan görevliler ile bunlar ile birlikte hareket eden yüzün üzerinde Jandarma Komandosu, İstihbarat personeli, Milas Jandarma Karakol Komutanlığında görevli onlarca rütbeli personelin hukuksuzca yaptıkları saldırı, uyguladıkları aşırı şiddet ve işkence uygulamaları sonucunda gözaltına alındım ve direniş alanında mevcut olan tüm eşyalarımız da gasp edildi.. Bu saldırı sonrasında Milas Cumhuriyet Savcısı benim ve Nejla IŞIK hakkında dava açtı.. Ekim 2024 tarihinde görülen davada bizler beraat ettik.. Milas Cumhuriyet Savcısı bundan mutlu olmamış olacak ki, davayı istinaf mahkemelerine taşıdı.. 2 Ekim 2025 tarihinde Denizli İstinaf Mahkemesi olan Denizli Bölge Adliyesi 7. Ceza Dairesi hakkımızda verilen beraat kararını onamıştır ve karar kesinlik kazanmıştır..”
Tatar, ayrıca kendisi hakkında açılan başka bir davanın bulunduğunu şöyle açıkladı: “Yine Milas Cumhuriyet Savcısı benim hakkımda aynı güne (12 EYLÜL 2023) ait olmak üzere yeni bir dava daha açtı.. Bu davanın duruşması da 20 Kasım 2025 tarihinde Milas Adliyesinde görülecek..Yeni davanın gerekçesi, Orman Görevlilerine görevlerini yaptırmamak..”
Zeytin Hasat Şenliği’nden önce…
Belediyelerin yanı sıra Milas Sanayi ve Ticaret Odası (MİTSO) gibi kuruluşların direnişe destek vermesi gerektiğini söyleyen Nejla Işık, Zeytin Hasat Şenliği’nin yaklaştığın belirterek şöyle konuştu:
“İki yıldır direnişe ara vermediğimizi başka bir kamp alanında düzen kurarak gösteriyoruz. 2022’nin başından itibaren yeni yıla biz o nöbet alanında giriyoruz. Biz bu mücadeleyi asla bırakmayacağız. Bizim başka bir seçeneğimiz yok. O köy ve o topraklar gittikten sonra, bizi nereye koyarsanız koyun, bizi dünyanın en güzel yerine de koysanız, altın kafese de koysanız, biz illaki ‘Ah vatanım, ah toprağım’ diyeceğiz. Orada yüzlerce zeytin ağacı var halen. Şu an maden sahası içindeki zeytinlerin sayıldığının haberini alıyoruz. İçeriye giremiyoruz. Aslında bu alan köylülerimizindi. Kimisini eski muhtar aracılığıyla köylüleri korkutup kandırarak, parayla satın aldılar daha önce… Bu herkesin meselesi, gün gelecek bize buradaki mezarları da taşıtacaklar, evlerimizi, hayvanlarımızı da taşıtacaklar. Çevredeki diğer köyler ne yaşadıysa, aynısını bize de yaşatmaya çalışıyorlar. Biz bu mücadeleden çekildiğimiz anda bütün köyler yok edilmeye mahkum olacak. O yüzden belediyelerin, MİTSO gibi kuruluşların köylüleri yalnız bırakmaması lazım. Zeytin Hasat Şenliği’nde en önce zeytinliklerin korunması gerekiyor.”

“Beraat kararı mücadelenin dönüm noktası olabilir”
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.