Müfit Demirkol

TBMM

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin yasama organıdır. 23 Nisan 1920’de Osmanlı Devleti’nin İtilaf Devletleri’nce işgaline ve Meclis-i Mebusan’ın İstanbul’un işgalinin ardından kapatılmasına direniş göstermek üzere kurulmuştur. Asli görevi yürütmeyi denetlemektir ve yasama erkini kullanır.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye’de yaşayan bütün etnik yapıların, farklı inanç gruplarının birbirine düşman olmasını gerektirecek tek bir sebep olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

“Halkımız arasında ayrışmaya vesile olacak ne tarihi ne kültürel ne inanç bakımından en ufak bir mesele yoktur. Aramıza sokulan meselelerin hepsinin suni olduğunu, hepsinin birtakım dış projelerin sonucu olduğunu biliyoruz ve bunları hep birlikte ortadan kaldıracağız. Bu yolun gerçekten hızlı bir şekilde yürütülmesi için sonucun alınabilmesi için gayret sarf ediyoruz. Herkesin bu dönemin gerektirdiği birlik, beraberlik ve kardeşlik dilini kullanması gerekir. İnşallah bu süreç bittikten sonra da Türkiye’nin artık her yerinde, her sokağında, her dağında, her mezrasında, her yaylasında birlikte hep beraber esenlik içerisinde türkülerimizi, şarkılarımızı söyleyerek hep beraber Türk’ün de Kürt’ün de ortak geleceğini çok daha güçlü hale getirmek için mücadele edeceğiz. Bir Türkiye modelini dünyaya hediye edeceğiz. Çatışma çözümleri gerçekten aklıselim içerisinde en uygun yollar ve müzakereler gerçekleştirilerek sonuçlandırılabilir. Türkiye’nin artık bir daha terörle hiçbir şekilde anılmaması yani terörsüz bir bölgenin tesis edilmesi, terörsüz bir bölgenin tesis edilmesinin teminatıdır.”

Anayasaya bağlılık yemini eden milletvekili veya partilerin bu girişimlerde bulunması, yetki aşımı ve yetki gaspı girişimi yönünden suç olan bu durum, milletvekilliklerinin meşrutiyetini sorgulanır hale getirir ve cebir kullanarak Anayasayı değiştirmeye teşebbüsten yargılanma durumu ortaya çıkabilir. Yasa ve Anayasa değişikliklerinin halka ait egemenlik haklarını da koruyan bir toplumsal sözleşme olan Anayasa’ya aykırı olup olmadığı Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenir.

Millete ait egemenlik yetkilerinin kuvvetler ayrılığı prensibi ile verilmesinin, kuvvetler ayrımının, devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir iş bölümü ve iş birliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu anlamına geldiği Anayasa’nın başlangıç bölümünde belirtilmiştir.

Anayasa’nın 108. maddesine göre, yasama yetkisi Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi Milletvekili genel seçimleri, beş yılda bir, serbest, eşit, tek dereceli, genel oy esaslarına göre, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.

Seçilen milletvekili adayları, Anayasaya bağlı kalacağına dair Türk milleti önünde namusu ve şerefi üzerine yemin ederek 5 yıllığına TBMM üyeliği (milletvekilliği) hakkı kazanırlar. TBMM üyeleri (milletvekilleri), yasama dokunulmazlığına sahiptir.

Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye sınırları içerisinde, ırk, dil, inanç farkı gözetmeksizin millet olarak birlik içerisindedir. Muhasır medeniyetler seviyesine ulaşabilmek milletçe idealimizdir.

Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Boşnak’ı ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti nüfus kimliği ve kimlik numarasına sahip her vatandaşımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ferdidir. Ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yasal sınırları içerisinde özgürce yaşamaktadırlar. Özgürce yaşayarak, bu vatan için gerektiğinde can veren ve vermekte olanlar, kökenleri ne olursa olsunlar, Türk cumhuriyetini oluşturmaktadırlar. Ve bu cumhuriyetin bütün sınırları içerisinde istediği şekilde ve istediği dili konuşmakta serbesttirler. Bu serbestlik, Türkiye Büyük Millet Meclisinde de geçerlidir ve geçerli olması gerekir.

Sınırlarımız içerisinde kardeşçe yaşayarak, gerektiğinde düşmana karşı savaşıp can veren bir ülke olmanın gururunun yaşatılmasına çalışılmaktadır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler. Anayasanın 81. maddesine göre TBMM üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde ant içerler:

“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”

Bu yeminden de anlaşıldığı gibi dini, dili, kökeni ne olunursa olunsun, tüm vatandaşlarımız kanunlar önünde eşittir. Ve eşit olmağa ilelebet devam edilecektir.

Vatandaşlarımızın dil ve din, gibi konularda eşit olması devletimizin yüceliğinin ayrı bir göstergesidir.

Vatandaşlarımız kendi kökeninin gerektirdiği şekilde kendi öz dilini konuşmakta serbesttir. Bu serbestlik Türkiye Büyük Millet Meclisin de de geçerli olmak zorundadır.

TBMM
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Notice: ob_end_flush(): Failed to send buffer of zlib output compression (1) in /home/milasciz/public_html/wp-includes/functions.php on line 5471