(Geçen yazımızın devamı)
Bu durum, toplumsal dayanışma ve uyumun doğal bir sonudur. Çünkü toplumlar halk kültürü ürünleri aracılığıyla önemsedikleri töre ve törenlerini sembolik anlatıma dönüştürmüşlerdir. Halk kültürü unsurları, tüm bu törenlerde toplumsal iletişimi sağlayan semboller barındırır. Buna bakarak o toplumun düşünceleri ortaya çıkarılabilir. Hangi olaylar karşısında neler düşünür? Nasıl davranır? Geçiş dönemlerinde düzenlen törenler bir şölen biçimindedir. Törenlerde bireye psikolojik destek verilirken, topluma da mesaj gönderilir. Bu, dayanışmanın ve iş bölümünün bir uzantısıdır.
Törenlerdeki uygulamalarla bu düşüncelerin ifade bulması, halk kültürü motiflerinin bu dünya görüşünü yansıtmada bir işlev yüklendiğini göstermektedir. Bu biçimiyle halk kültürünün yöre kültürüyle ilişkisini açıklanmaktadır.
Halk Kültürümüzdeki Değişimler, Etkileri ve Sonuçları;
Türkler, dünya coğrafyası üzerinde çok sayıda yurt değiştirerek geniş bir alana yayılmışlar, birçok kültür ve dinin etkisi altında kalarak farklı uygarlıklar yaşamışlardır. Bunun sonucunda Orta Asya’dan günümüze değişen, gelişen, geleneğe bağlı bir halk kültürü oluşmuştur. Halk kültürü ürünleri, Türk kültürünün tarih içindeki görünümü, değişmesi ve gelişmesine paralel olarak bir değişim ve gelişim içinde olmuştur. Aynı uygarlığa bağlı kültürler aynı dünya görüşünde birleşir.
Bir uygarlığın dünya görüşü de o uygarlığa özgü bir halk kültürü doğurur. Halk kültürü ürünleri yaşayan kültür topluluğunun kendine özgü dünya görüşüne ve değerler sistemine göre şekillenir. Kültüre bağlı olarak şekillenen her türlü birikim doğal olarak o kültürün bir parçasıdır. Türk kültürü belirli bir coğrafyayla sınırlandırılamayacağı için Türklerin göçüp yerleştikleri, devlet kurup egemen oldukları ülkelerin tümünü kapsamaktadır. Türkler İslamiyet’ten önce o günkü inanç sistemlerine, kültür ve geleneklerine bağlı halk kültürü ürünlerine sahiptiler.
(Devamı gelecek yazımızda)