Özellikle son yıllarda su kaynaklarının azalması ve mevcut kaynakların yanlış veya aşırı kullanımı nedeniyle önemli bir konu haline gelmiştir Milas’ın su meselesi.
Milas, su kaynakları açısından zengin bir bölge olsa da yeraltı su kaynakları ve barajlardan çekilen su miktarı artmıştır.
Geyik Barajı ve Çamköy Yeraltı Suları, Milas ve çevre ilçeler için önemli su kaynaklarıdır. Ancak, bu suların önemli bir kısmı Bodrum gibi turistik bölgelere yönlendirilmektedir. Bu durum, Milas’ta su kaynaklarının azalmasına neden olmaktadır.
Ayrıca Milas, geniş tarım arazilerine sahip bir bölgedir ve sulama amaçlı su tüketimi oldukça fazladır.
Verimsiz sulama yöntemleri ve su tasarrufu sağlamayan tarım uygulamaları, su kaynaklarının tükenmesine yol açmaktadır.
Bölgedeki madencilik ve inşaat projeleri, su kaynaklarını olumsuz etkilemektedir.
Özellikle çevrede yapılan taş ocakları ve sanayi faaliyetleri, su havzalarını kirletebilmekte veya doğal su döngüsünü bozabilmektedir.
İklim değişikliğinin etkileri, Milas’ta da kendini göstermektedir. Azalan yağışlar ve artan sıcaklıklar, su kaynaklarını olumsuz etkilemektedir.
Bölgenin yaz aylarında turistik faaliyetlerle su tüketiminin artması, su krizini daha da derinleştirmektedir.
Su kaynaklarının verimli kullanımı için modern sulama yöntemleri ve tarımsal su tasarruf önlemleri uygulanmalıdır. Madencilik ve inşaat faaliyetlerinin su kaynaklarına olan etkisi azaltılmalı, çevre düzenlemelerine dikkat edilmelidir. Yerel halkın su tasarrufu konusunda bilinçlendirilmesi ve su kaynaklarının korunması için teşvik edici projeler geliştirilmelidir.
Bodrum gibi çevre ilçelere gönderilen suyun dengeli dağıtımı sağlanmalı ve Milas’ın ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır.
Milas’ın su sorununun çözümü hem yerel yönetimlerin hem de halkın birlikte çalışmasını gerektiren bir konudur. Sürdürülebilir politikalar ve uzun vadeli planlarla bu sorunların çözülmesi mümkündür.
Tabi Halis bir niyetle azimli bir çaba gerektirdiğini unutmayalım bu durumun.