Yaklaşık 23 yıllık AK Parti iktidarları döneminde pandemi öncesi dönem ile pandemi sonrası dönem arasında aslında uçurum var gibi dursa da hiçbir fark yok önce uyguladıkları politikalar ile halkın güvenini kazandılar, ilk 7-8 yıl sonrasında yapılan veya yapılmayanlar ile bugüne geldik.
Hem bugünkü ekonomik sorunlar hem de sosyal sorunlar aslında yıllarca yapılanların sonucu.
Bilerek isteyerek yoksullukta, cehalette toplumu birleştirip garip, yoksun, muhtaç bir toplum meydana getirdiler.
Yardım kartları ile çeşitli sosyal yardım politikaları ile nefes alacak kadar yaşam hakkı tanınan, sorgulamak ve araştırmaktan uzak durup sadece biat eden bir toplum oluşturdular.
Tabi bu durum sosyal, kültürel yozlaşmayı da beraberinde getirirken, farkında olmadan suç ve suçlu oranını da durmadan katlamakta…
Ana akımdan yani doğrudan, haktan, kültüründen, tarihinden kopan bir toplum yok olmaya mahkumdur.
Tarih bunun örnekleri ile doludur.
Hep uyardık hep söyledik, küçük konfor alanları ile geleceğimizi çaldılar bizden.!
Beğenmediğimiz 80’leri, 90’ları özlemle anar olduk. Medya ve teknoloji en önemli araçları oldu bu süreçte.
Türkiye’de yüzden fazla siyasi parti oluşum var bunlarda 30’dan fazlası seçime katılma hakkına sahip.
Öncelikle toplum olarak bizim şu saçma ideolojik bakış açılarından kurtulup oy verirken hangi siyasi lider ne vaat ediyor, nasıl yapacak mantıklı bir şekilde altını doldurabiliyor mu diye sorgulayıp buna göre oy vermeliyiz. Özellikle bizim gibi ülkelerde medya bir şeyi gözümüze gözümüze sokuyor ise bu bir deterjan markası da olsa, siyasi partide olsa uzak durmalıyız.
Zira ne AK Parti kurulduğunda ki AK Parti, ne de CHP Atatürk’ün kurduğu CHP.
Nasılsa seçilemez diye oy vermediğiniz insanlar sizi düşünürken, siz hala sizi aldatanlara mı gidiceksiniz?
Bu arada artık şu medya ve teknolojinin bonzaiden daha tehlikeli bir uyuşturucu olduğu gerçeğini kavrayalım lütfen 18 yaşından önce çocuklarımızın eline tablet, telefon, vermeyelim, televizyon denilen aptal kutusundan uzak tutalım. Aksi halde vebali bizim boynumuza olur aileler olarak.
Sonuç olarak konu ne olursa olsun özünden kopar, hakikatten uzaklaşırsa orada yozlaşma ve kopuş başlar.
Ancak her türlü sorun bir şekilde aşılır, hele bizim ülkemizde tahminlerin çokta ötesinde bir hızla çözülür.
Misal ekonomik kriz 6 ayda aşılır toplumda hissedilmesi ise 1,5-2 yıl sürer.
Ancak aşılamayacak ya da en azından aşılması 10 yıllar sürecek çok büyük bir problemimiz var.
Oda ahlak erozyonu toplumda çok ciddi oradan ahlak dejenerasyonu oluşmuş durumda ve bu durum öyle bugünden yarına düzelebilecek bir durum değil. Bizim için en önemli ve büyük tehlikede bu durum.
Tabi bugün gelinen noktada yaşanan sorunlarda elbette büyük pay iktidarın olsa da muhalefette masum sayılmaz.
Ve bizler toplum olarak bizde çok masum değiliz.!
Daha güzel bir dünya için el ele.!!