İstanbul EscortŞişli EscortMecidiyeköy EscortTaksim EscortBeşiktaş EscortAtaköy EscortBakırköy EscortHalkalı EscortBahçeşehir EscortŞirinevler EscortAvcılar EscortBeylikdüzü EscortAvrupa Yakası EscortAnadolu Yakası EscortAtaşehir EscortKadıköy EscortÜmraniye EscortMaltepe EscortKartal EscortPendik EscortMersin EscortAntalya Escortİzmir EscortBursa EscortAnkara EscortKayseri EscortKonya Escortİzmit EscortKocaeli EscortBodrum EscortSamsun Escort
reklam
reklam
DOLAR34,8491% 0.07
EURO36,7401% -0.09
STERLIN44,4806% 0.16
FRANG39,6148% -0.04
ALTIN2.990,48% 0,49
BITCOIN97.698,25-0.669
reklam

GÖÇMEN SORUNUMUZ

Yayınlanma Tarihi : Google News
GÖÇMEN SORUNUMUZ
reklam

Suriyelilerin Türkiye’ye ilk kitlesel göçü 2011’de başlayan Suriye iç savaşı sonucunda meydana geldi ve bu yılın Nisan ayında ilk mülteci kafilesi ülkeye giriş yaptı. Ekim 2012’de ülkedeki Suriyeli sayısı 100 bine ulaştı.

Türkiye’ye göç eden Suriyelilerin çoğunun, Suriye’ye yakınlığı dolayısıyla ülkenin güneyini tercih ettiği; yine azımsanamayacak kadar kişinin de İstanbul ve diğer şehirlere yöneldiği görülmektedir. Suriyelilerin, göç yeri olarak özellikle Türkiye’yi tercih etmeleri siyasi, dini ve coğrafi sebeplere dayanmaktadır. Suriyelilerden sonra dünyanın çeşitli yerlerinden, özellikle İslam ülkelerinden yurdumuza göç başladı.

Türkiye’de bugün itibarıyla; 3 milyon 99 bin 524’ü geçici koruma altında bulunan Suriyeliler, 221 bin 353’ü uluslararası koruma kapsamında bulunan yabancılar ve 1 milyon 104 bin 353’ü ikamet izniyle kalan yabancılar olmak üzere toplam 4 milyon 425 bin 230 yasal kalış hakkı bulunan yabancı bulunmaktadır.

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 15 Nisan 2023 tarihli açıklamasında 130 bin 914’ü reşit olmak üzere 230 bin 998 bin Suriyelinin Türk vatandaşı olduğunu aktarmıştı. Daha önce 31 Mart 2022 tarihi itibarıyla olası bir seçim olması durumunda 113 bin 654 Suriyelinin oy kullanma hakkı olduğunu açıklayan Soylu, son olarak 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde 53 bin 99 Suriyelinin, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı ve 27. dönem Milletvekili seçimlerinde ise 22 bin Suriyelinin oy kullanma hakkına sahip olduğu belirtilmişti.

Türkiye’de bugün itibarıyla; 3 milyon 99 bin 524’ü geçici koruma altında bulunan Suriyeliler, 221 bin 353’ü uluslararası koruma kapsamında bulunan yabancılar ve 1 milyon 104 bin 353’ü ikamet izniyle kalan yabancılar olmak üzere toplam 4 milyon 425 bin 230 yasal kalış hakkı bulunan yabancı bulunmaktadır. Geçici Koruma kapsamında bulunan ve Türk vatandaşı olan Suriye uyruklu kişi sayısı ise 238 bin 768’dir.Başta sağlık olmak üzere yurdumuzda yaşamakta olan mülteciler bazı haklardan faydalanmaktadırlar.

Örneğin; ülkemize göç eden Suriyelilerin tedavi ve ilaç giderleri 18/12/2014 tarihinde Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca yayınlanmış 34202324-010-06-02-27767 sayılı genelgeye göre AFAD tarafından ödenmektedir.

Ayrıca, eğitim alanında da göçmenlere bazı haklar tanınmıştır. Kuşkusuz yaşanan göç sürecinde en çok etkilenen gruplar arasında ise çocuklar yer almaktadır. Göçmen çocukların kayıp nesiller olmaması ve geleceğe umutla bakabilmeleri için yalnızca temel gereksinimlerinin karşılanması değil aynı zamanda insan haklarının gerektirdiği bir yaşama sahip olmaları mümkün kılınmalıdır.

5 Şubat 2021 tarihli Resmî Gazete kararı ile Suriye’de Halep şehrinin Al Rai ilçesinde Türkler tarafından Çobanbey Tıp Fakültesi’nin kurulduğu söylenmektedir.

Ülkemizde bulunan tıp fakültelerinde yeterli ve kalifiye öğretim üyeleri var iken, Suriye’de kurulmuş olan çoban bey Tıp fakültesinde kısa zaman da ve eğitim eksiklikleri ile olan mezunların aldıkları diplomalar ile yurdumuzun çeşitli hastanelerinde doğru dürüst Türkçeyi konuşamadan doktor olarak görev yapmaları, yurdumuz tıp fakültelerinden mezun olmuş yurttaşlarımız için haksızlık değil midir?

Türkiye Cumhuriyeti devletinin öncelikle amacı, üniversite sınavlarında milyonlarca öğrenci arasından ilk 20.000’e giren kendi çocuklarımızı eğitip doktor açığımızın kapanmasını sağlamak olmalıdır. Tarihin hiçbir döneminde tıp eğitimi ve doktorluk mesleği bu kadar küçümsenmemiştir.

“Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diyen ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözünü düstur edinip, Türk milletini, Türk hekimlerine emanet etmemiz şarttır.

reklam

YORUM YAP