1. Haberler
  2. YEREL HABERLER
  3. BİLİM VE TEKNOLOJİNİN İKİ YÜZÜ: NOBEL’İN MİRASINDAN YAPAY ZEKÂYA

BİLİM VE TEKNOLOJİNİN İKİ YÜZÜ: NOBEL’İN MİRASINDAN YAPAY ZEKÂYA

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bilim ve teknolojinin ilerlemesi, insanlık tarihini yeniden şekillendiren icatlara sahne olmuştur. Ancak, bu yeniliklerin kötüye kullanımı, yıkıcı sonuçlar doğurmuş ve insanlık için büyük ahlaki sorumluluklar getirmiştir. Alfred Nobel’in dinamiti icat ederek dünya üzerindeki etkisi ve günümüzde yapay zekânın ölümcül teknolojilerde kullanımı, bu sorunun çarpıcı örneklerindendir. Nobel’in icadı, başlangıçta barışçıl hedefler taşımasına rağmen, savaş alanlarında bir yıkım aracı olarak kullanılmış ve icat sahibine pişmanlık duygusunu miras bırakmıştır. Günümüzde ise yapay zekâ, aynı riskli patikayı izleyerek savaş teknolojilerinde kullanılmakta ve gelecekteki olası felaketlere işaret etmektedir.

Alfred Nobel, dinamiti icat ederken temel amacı maden ocaklarında ve inşaat projelerinde işleri kolaylaştırmaktı. Ancak bu yenilik, kısa sürede askeri alanlara taşındı ve savaşlarda büyük bir yıkım gücü olarak kullanılmaya başlandı. Nobel, bu gelişmeler karşısında derin bir rahatsızlık duydu. Özellikle, kardeşinin ölümünden sonra Fransız bir gazetenin yanlışlıkla onun öldüğünü sanarak “Ölüm Tüccarı Öldü” başlığıyla bir haber yayımlaması, Nobel’in kendi mirası hakkında düşünmesine neden oldu. İcatlarının yarattığı yıkımla anılmak istemeyen Nobel, tüm servetini insanlığa fayda sağlayacak alanlarda kullanılmak üzere bir vakfa bağışladı ve bu çerçevede Nobel Ödülleri’ni kurdu. Bilimsel gelişmelerin etik boyutlarının önemini vurgulayan bu karar, Nobel’in kendi vicdan muhasebesi olarak tarihe geçti.

Bugün, Nobel’in deneyimi, yapay zekâ teknolojisinin kötüye kullanımında kendini tekrar eden bir gerçeklik olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapay zekâ, hayatı kolaylaştırma ve insanlık yararına projelerde kullanılma potansiyeline sahip olsa da, askeri alanlara entegre edilmesiyle bu hedeflerden sapmıştır. Özerk silah sistemleri, insan müdahalesine gerek duymadan hedefleri tespit edip imha edebilecek şekilde tasarlanmıştır. Bu sistemler, sivil hedeflerin yanlışlıkla vurulması gibi büyük etik sorunlar yaratmakta ve savaşların doğasını tehlikeli bir şekilde değiştirmektedir. Yapay zekânın savaş teknolojilerine entegrasyonu yalnızca devletler düzeyinde kalmamış, terör örgütleri tarafından da kullanılabilir hale gelmiştir. Özellikle mikro dronelar gibi küçük ölçekli yapay zekâ destekli cihazlar, patlayıcı taşıyarak suikast ve terör saldırılarında kullanılma riski taşımaktadır. Bu tür teknolojilerin düşük maliyetli ve kolay erişilebilir olması, tehdidi daha da artırmaktadır.

Yapay zekânın askeri alanda kullanılmasının bir diğer tehlikeli yönü, nükleer sistemlere entegrasyonu konusundaki çalışmalardır. Bazı ülkeler, nükleer füze savunma ve saldırı sistemlerini yapay zekâ ile desteklemek üzere araştırmalar yapmaktadır. Bu durum, insan müdahalesinden bağımsız olarak ölümcül kararlar alınabileceği ve küresel çapta yıkıcı sonuçlara yol açabileceği anlamına gelir. Böyle bir teknoloji, yalnızca savaş alanlarını değil, insanlığın tamamını tehlikeye atabilecek güçtedir.

Bilimsel yeniliklerin kötüye kullanımından doğan bu sonuçlar, etik ilkelerin ve uluslararası hukukun önemini bir kez daha vurgulamaktadır. Nobel, bilimsel gelişmelerin yalnızca teknik bir başarı değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk olduğunu hatırlatmıştı. Bugün yapay zekânın gelişimi ve kullanımı sırasında alınacak kararlar, bu sorumluluğun bilinciyle hareket edilmesini gerektirir. YZ teknolojilerinin kötüye kullanımını engellemek için uluslararası düzenlemeler yapılmalı, özerk silah sistemlerinin yasaklanması ve denetlenmesi sağlanmalıdır. Bilim insanları, mühendisler ve hükümetler, yapay zekâyı yalnızca insanlık yararına kullanacak şekilde etik çerçeveler oluşturmalıdır.

Tarih, bilimin kontrolsüz gelişiminin yıkıcı sonuçlarını pek çok kez göstermiştir. Nobel’in dinamit üzerindeki mirası ve bugün yapay zekânın askeri teknolojilerde kullanımı, bu bağlamda önemli dersler içerir. Bilim ve teknoloji, insanlık yararına hizmet ettiği sürece ilerleme sağlar. Ancak, kontrolsüz ve etik ilkelerden yoksun bir şekilde kullanıldığında, kendi yaratıcısını bile pişman edecek yıkımlara yol açabilir. Nobel’in bıraktığı miras, bu tehlikeli patikadan sapmak için bir rehberdir ve yapay zekânın geleceği, bu mirası anlamakla şekillendirilecektir.

BİLİM VE TEKNOLOJİNİN İKİ YÜZÜ: NOBEL’İN MİRASINDAN YAPAY ZEKÂYA
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir