Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildikten sonra…
9 Temmuz 2018 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararla…
MÜSTEŞARLIK makamı kaldırılarak…
BAKAN YARDIMCISI makamı kurulmuştu.
Bu da; Bakanlıkların daha da siyasallaşmasına ve dışarıdan ehliyetsiz ve liyakatsiz kişilere bu görevlerin dağıtılma imkanının doğmasına neden olmuştu.
****
Orman yangınları sırasında bu uygulamanın acısını çok ağır bir şekilde yaşadık.
Zira;
Tarım ve Orman Bakanlığı üst yönetiminde…
Ne ziraat mühendisi ve ne de orman mühendisi kariyerine sahip, liyakatlı ve yeterli bilgi sahibi hiçbir yönetici yok maalesef.
İşte kanıtı:
TARIM VE ORMAN BAKANI: İbrahim Yumaklı
İktisat Fakültesi mezunu (Bir boya fabrikasında yöneticilik yapmış)
BAKAN YARDIMCISI: Ebubekir Gizligider
Hukuk Fakültesi mezunu (Avukatlık yapmış, 2 dönem Nevşehir Milletvekilliğinde bulunmuş)
BAKAN YARDIMCISI: Ahmet Balcı
İktisat Fakültesi mezunu (Polis akademisinde öğretim üyeliği ve tarım kredi ve gübre fabrikasında genel müdürlük yapmış)
BAKAN YARDIMCISI: Abdülkadir Polat
Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu (Başbakanlık denetleme kurulu ve sayıştay üyeliği yapmış)
BAKAN YARDIMCISI: Ahmet Gümen
Veteriner Hekim (Uludağ Üniversitesi veteriner fakültesinde dekan yardımcılığı yapmış)
****
Gördüğünüz gibi; Tarım ve Orman Bakanlığı’nın üstlenmiş olduğu görevlerle ilişkin, fikir yürütebilecek eğitim ve bilgi sahibi bakan ve yardımcısı yok yönetim kadrosu içerisinde.
Sadece bir bakan yardımcısı var sorumluluk içeren hayvancılık konusu kapsamında, o da Veteriner Hekim (Hayvancılığımızın hazin tablosu onun eseri sanırım)
****
Önceden tek bir müsteşar vardı, onun altında konuların içeriği ile ilgili genel müdürlükler ve daire başkanlık kadroları ile yönetilirdi bakanlıklar.
Yukarıda da belirttiğim gibi AKP’nin paralı siyasi ulufe dağıtım yerleri olmuş bakanlıklar (Tabir-i caizse Arpalık) MÜSTEŞARLIKLARIN kaldırılması ile!…
****
Son yıllarda; tarım ve hayvancılığımızın tamamen dışa bağımlı hale gelmesi, çiftçilerin tarımdan kaçması ve köylerden şehir merkezlerine olan göçler…
Bakanlıklarda ki keşmekeşliklerin eseri olduğunu açıkça göstermiyor mu bize?
YANGINLAR…ARICILIĞIN DA BİTİŞİ OLDU…!
Büyük çapta ARICILIK yapan bir arkadaşım aradı geçen gün.
Telefonda ki sesinden çok hüzünlü olduğu sezinleniyordu.
-Adnan bey mahvoldum, gitti 42 kovanım. Her sene olduğu gibi bu sene de Bozdoğan’ın Altıntaş Köyü’ne götürmüştüm. Havalar kurak gittiğinden çam ağaçlarında arının alacağı besin oluşmadığından yağışları bekliyordum.
Yangın başladığında kovanların başında değildim, olsaydım da zaten kurtarma imkanımın olamayacağını söylüyor köylüler.
O köyde ki arıcılarında kovanları yanmış.
Arkadaşımın anlatımıyla, yangının acısı bir o kadar daha hüzün kapladı içimi.
Yangınların; ağaç ve yabani hayvan kayıpları yanında, arıcılık sektörünün de sekteye uğradığını hiç düşünmemiştim…
Bu yıl ve gelecekte de çam balı üretiminin imkansız olacağı gerçeğini düşünmek gerek.
****
Yangın çıkan Bozdoğan ilçesi köylerinde ki ağaç popülasyonunun büyük kısmı “Fıstık Çamı” idi ve hepsi de o bölge insanlarının tapulu malıydı (Orman müdürlüğünden kiralananlar da dahil)…
Köylere önemli ekonomik katkı sağlamaktaydı Fıstık Çamı meyvesi “künar” satışları.
****
Sosyal medya da hükümetin; orman yangınlarını önleme ve mücadelesi yönünde yetersizliği birçok eleştirilere neden olmakta…
Örneğin;
Bakanlık bünyesinde iş bilmez yöneticilerin varlığı yanında…
Özellikle yangın söndürme uçaklarının yetersizliği ilk sırada.
Cumhurbaşkanlığının envanterinde yer alan ve atıl durumdaki 14 uçağın gereksizliği….
SÖZDE ülkenin itibarını yüceltmeye yönelik uzaya gönderilen astronot için ödenen onca para…
Yerine;
YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARI alınsaydı, zayiatın bu denli büyük olmayacağı iddiaları konuşulmakta kamuoyunda…!