İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şubesi, zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerine izin veren yasa teklifine karşı uyarıda bulundu: “Zeytinlikler sadece tarım alanı değil, ekosistemimizin ve kültürel mirasımızın parçasıdır.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde komisyon aşaması tamamlanan ve Genel Kurul gündemine gelmesi beklenen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, özellikle 11. maddesiyle büyük tartışmalara neden oldu. Teklifte yer alan ve zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerine izin veren düzenlemeye karşı bir tepki de İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Muğla Şubesi’nden geldi.
Yapılan basın açıklamasında, düzenlemenin bilimsel, teknik ve çevresel açılardan ciddi sakıncalar barındırdığı vurgulandı. Teklif, tapuda zeytinlik olarak kayıtlı ya da fiilen zeytinlik olan alanlarda, başka bir alanda madencilik yapılamaması durumunda zeytin ağaçlarının taşınarak veya doğrudan kesilerek madencilik faaliyetlerine izin verilmesini öngörüyor. Ayrıca “enerji arz güvenliği” gerekçesiyle bu işlemlerin belirli koordinatlar içinde hızla uygulanabileceği belirtiliyor.
Zeytinlikler Sadece Tarım Alanı Değil, Bir Ekosistemdir
İMO Muğla Şubesi, zeytinliklerin yalnızca üretim alanı değil, aynı zamanda biyoçeşitliliğin korunması, karbon yutak alanı olarak işlev görmesi, yerel iklimin düzenlenmesi ve erozyon kontrolü gibi çok sayıda çevresel görevi yerine getirdiğini hatırlattı. Açıklamada, Muğla’nın bu özellikleri taşıyan ender coğrafyalardan biri olduğuna ve yüzyıllardır zeytinciliğe dayalı özgün bir kırsal kimlik taşıdığına dikkat çekildi.
Zeytinliklerde gerçekleştirilecek madencilik faaliyetlerinin, bu bütüncül yapıyı kalıcı biçimde bozacağı ve kırsal üretim kültürünü tehdit edeceği ifade edildi.
Bilim ve Yasa Uyarıyor: Geri Dönüşü Olmaz
Zeytinliklerin korunmasına ilişkin mevcut yasal düzenlemeler de basın açıklamasında hatırlatıldı. 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca, zeytinlik alanların 3 kilometre çevresinde toz, duman ve kimyasal yayılım oluşturabilecek tesislerin kurulmasına izin verilmiyor. Buna rağmen yeni yasa teklifinin, bu koruma hükmünü etkisiz kılabilecek şekilde hazırlandığı belirtildi.
Zeytin ağaçlarının taşınmasının da bilimsel olarak doğru bir yöntem olmadığı ifade edilen açıklamada, zeytin ağaçlarının toprağıyla uzun süreli biyolojik ve kimyasal bir bağ kurduğu, taşınma sonrası ciddi verim kayıplarının ve kuruma riskinin yaşandığına işaret edildi. Ayrıca madencilik sonrası önerilen “rehabilitasyon” uygulamalarının çoğu durumda ekosistemi eski haline döndüremediği vurgulandı.
“Muğla’nın Ortak Değerine Sahip Çıkalım” Çağrısı
Muğla’daki zeytinliklerin binlerce çiftçinin geçim kaynağı olduğu, yerel kalkınma ve coğrafi işaretli ürün üretimi açısından stratejik öneme sahip bulunduğu belirtilen açıklamada, düzenlemenin yasalaşması hâlinde sadece tarımsal üretimin değil, ekolojik denge ve kültürel mirasın da büyük zarar göreceği uyarısı yapıldı.
İMO Muğla Şubesi Yönetim Kurulu, yaptığı çağrıda şu talepleri sıraladı:
Zeytinliklerde madencilik faaliyetlerine olanak sağlayan düzenlemelerin geri çekilmesi,
3573 sayılı Zeytincilik Kanunu’nun ruhuna uygun şekilde uygulanması,
Enerji ve madencilik politikalarının; tarım, çevre ve kırsal yaşamla uyumlu hâle getirilmesi,
Zeytinliklerin korunması için güçlü, uzun vadeli ve yasal güvencelerin sağlanması.
“Zeytinlikler Ortak Hafızamızdır”
Açıklamanın sonunda, zeytinliklerin yalnızca tarım alanı değil; Anadolu coğrafyasında doğayla kurulan dengeli yaşamın, kültürün ve ortak hafızanın simgesi olduğu vurgulandı. Toplumun tüm kesimleri, sürdürülebilir bir gelecek için bu ortak değere sahip çıkmaya davet edildi.
Benzer Haberler
