Siyasette her türlü yalan, dolan, hile, hurda, rüşvet v.s alışığız. Transferlerde yaşanabiliyor zira dert millet ya da hizmet değil rant olduğu için.
Bizde mevcut siyasilerin önemli bir bölümünde onur, şeref, liyakat, dürüstlük gibi kavramlar demode olduğu için liderler burunlarına kadar boka batsalar yarabbi şükür bizden iyisini kimse yapamaz derler.
Size güncel bir fıkra anlatayım. ” Japonya’da enflasyon %3 oldu diye başbakan istifa ediyor bir daha aday değilim diye ekliyor,
Bizde ise TÜİK verilerine göre bile %60-70 bandında yıllık enflasyon varken 23. Yılımızı kutluyoruz heyecanla” fıkra bu kadardı.
Bugünlerde 22 yıldır ülkeyi yöneten iktidar partimiz 23. Yaşını kutluyor. Özellikle son 5 yıldır ama geçmişi de var toplum desteğini ciddi oranda yitiren fakat bir şekilde iktidarını bugüne kadar koruyan AK Parti son günlerde olacak katılımlardan baya ses geleceğini ima ediyordu. Ancak gördük ki tüm siyasal baskılara rağmen beklenti çıtasına ulaşılamadı. Seçmene saygısızlık uğruna karakterini satan cılız bir katılımcı ekibi oldu.
Burada işin özüne bakınca bu gelişme AK Parti’nin çöküşünü durdurmadığı gibi, hızlandıracağı da ortada.
Peki bundan sonra muhalefet ne yapmalı
Burada ilk başlığımız Yeniden Refah Partisi zira AK Parti oylarının ilk adresi kim ne derse desin Yeniden Refah Partisi olacaktır. Fakat Yeniden Refah Partisi’nin özellikle başta genel merkez olmak üzere bu süreçte liyakatli kadrolara dönmesi lazım birçok samimi küstürüldü onların tekrar kazanılması lazım. Aksi halde AK Parti seçmeni sandığa gitmez veya farklı oy hareketleri gösterebilir. Buda Yeniden Refah Partisi’nin alternatif olma özelliğini bitirir. O da AK Parti gibi tarihin tozlu sayfalarında kalma yolunda hızla devam eder.
Birde dip dalga boyutu ile bakabileceğimiz bir BTP var.
Sayın Hüseyin BAŞ bey efendinin liderliği yaptığı fakat orda da samimi, azimli kadrolar yetersiz gibi duruyor. Teşkilatlar içinde geçtiğimiz dönem Muğla Büyükşehir adayı olan Öznur Hanım gibi liyakatli, azimli ve samimi arkadaşlar dışında genel olarak teşkilatlar Sayın genel başkanın hızına yetişemiyorlar gibi.
Ayrıca tek adam partileri de ve bunlarında kıymetli liderleri de var ama işleri hiç kolay değil.
Gelelim CHP’ye orada içeride büyük bir kavga var. Zira yerel seçimlerde aldıkları başarı ile birinci parti olduk diye düşünen ve şimdiden iktidarı paylaşmaya çalışan grupların ciddi bir savaşı var. CHP eğer bu kavgayı hemen durdurup hakikaten bu milletle özdeşleşme başarısını gösterebilirse belki iktidar görebilir. Ancak bunun için CHP’nin de ciddi bir kavga vermesi lazım. Zira Atatürk’ü anlamak yerine onu kendine kalkan yapan kliklerden kurtulması lazım. Aksi halde bu millet o kliklerin olduğu bir CHP’ye karşı kim olursa olsun ona gider. Artık AK Parti’den bir şey olmaz diyenlere de hatırlatalım. Millet tanımadığı düşman yerine tanıdığı düşmanı tercih eder. Tamda bu sebeple titreyip kendilerine gelmesi lazım muhalefetin ama ak partide bozduğu bu düzeni doğru bir ekiple çok kısa sürede düzeltebilir. Fakat AK Parti’de böyle bir irade yok.
Artık milletin tahammülü kalmadı. Özellikle ekonomik koşullar, pandemi şartları, hukuk garabetleri derken ülkenin geldiği son nokta milletin sabrını taşırdı. Bu durum erken seçimin kapılarını aralar ancak muhalefet partileri seçimleri çantada keklik görmemeliler zira hakikatle bir silkelenme gerçekleştirmez, toplumu anlamakta zorlanırlarsa ve toplumla entegre olmayı beceremez teşkilat içi kliklerin esiri olurlarsa iktidar filan göremezler…
Daha yaşanabilir bir ülke için tüm çabamız, hala umut ediyoruz heyecanla.
Fakat unutulmasın umudunu yitiren on binler yurt dışına gidiyor ve ciddi bir beyin göçü yaşıyoruz.