Tiyatro, sadece sahnede söylenen sözler ve sergilenen hareketlerden ibaret değil; aynı zamanda izleyiciye dokunan, onu düşündüren ve duygularıyla buluşturan bir sanattır. Şeytan Tüyü tam da bu tanıma uyan bir oyun. Karya Tiyatro Atölyesi tarafından sahnelenen, Dağlar Uygur’un yazıp yönettiği ve oyuncuları arasında yer aldığı bu oyun, Milas Halk Eğitimi Merkezi’nde kapalı gişe oynadı ve izleyiciyi derinden etkileyerek ayakta alkışlandı.
Birçoğumuz oyunu izlemeye belki de sadece bir komedi izlemek umuduyla gittik. Beklentimiz, eğlenceli birkaç saat geçirmekti. Ancak Şeytan Tüyü, yüzümüzde tebessümler bırakmakla yetinmedi; aynı zamanda gözlerimizi doldurmayı da başardı. Türkiye’nin 90’lı yıllarını konu alan bu eser, o dönemlerin sosyal ve politik gerçeklerini komedinin güçlü diliyle sahneye taşırken, insanın kalbinde derin yaralar bırakan gerçekleri de bizlere hatırlattı. Kimi zaman gülerek, kimi zaman hüzünlenerek izlediğimiz bu oyun, sadece bir tiyatro gösterisinden çok daha fazlasını sundu.
Dağlar Uygur’un usta kalemi ve yönetimi, Orkun Tepeköylü, Sevgi Yaşar ve Ersin Yeniceli’nin güçlü oyunculuklarıyla birleşerek oyuna büyük bir derinlik kazandırdı. Oyun boyunca sahneye yansıtılan video görselleri, seyirciyi Türkiye’nin o karanlık yıllarına götürdü. O yılların sancılarıyla harmanlanmış komedi, izleyiciye gülümsemenin ardında derin düşünceler bıraktı.
Bir sahnede şeytanın bile şaşırdığı, ama her kurgunun şeytanın oyununa gebe olduğunu öğrendiğimiz bu oyun, gerçekliği ve kurguyu o kadar ustalıkla harmanlıyor ki, sahnede izlediğimiz her karakterin bizden bir parça taşıdığını hissediyoruz. İnsanın hayatla, toplumla ve kendisiyle olan mücadelesi, komedinin gücüyle sahneleniyor ve bu mücadelede kazananın aslında kim olduğunu sorguluyoruz.
Şeytan Tüyü, 2024 yılında aldığı 6 ödülle kalitesini ve başarısını şimdiden kanıtlamış bir eser. Milas’ta iki gün boyunca kapalı gişe oynanması ve ayakta alkışlanması, bu başarının sahnede nasıl vücut bulduğunu gösteriyor. Ancak bu oyun sadece Milas’la sınırlı kalmayacak. 1 Kasım’da Fethiye’de, 2 Kasım’da Didim’de ve 8 Kasım’da Menteşe’de sahnelenecek. İzleyiciye yalnızca gülümsemeyi değil, aynı zamanda derin bir düşünce yolculuğunu da vaat eden Şeytan Tüyü, bu gösterimlerde de büyük ilgi göreceğe benziyor.
Sanatın birleştirici ve düşündürücü gücünü her sahnede hissettiğimiz bu oyun, izleyiciyi hayatın karmaşası içinde bir an durup düşünmeye, yüzleşmeye davet ediyor. Oyun sonunda hepimiz, sadece bir tiyatro sahnesinden değil, aynı zamanda kendimizle yaptığımız içsel bir yolculuktan çıktık. Teşekkürler Karya Tiyatro Atölyesi; Şeytan Tüyü, hafızalarımızda ve kalplerimizde uzun süre yer edecek bir eser olarak hatırlanacak.