İstanbul Escort Şişli Escort Mecidiyeköy Escort Taksim Escort Beşiktaş Escort Ataköy Escort Bakırköy Escort Halkalı Escort Bahçeşehir Escort Şirinevler Escort Avcılar Escort Beylikdüzü Escort Avrupa Yakası Escort Anadolu Yakası Escort Ataşehir Escort Kadıköy Escort Ümraniye Escort Maltepe Escort Kartal Escort Pendik Escort Mersin Escort Antalya Escort İzmir Escort Bursa Escort Ankara Escort Kayseri Escort Konya Escort İzmit Escort Kocaeli Escort Bodrum Escort Samsun Escort
reklam
reklam
DOLAR 34,3054 % 0.31
EURO 37,5445 % -0.07
STERLIN 44,9573 % 0.06
FRANG 39,9613 % 0.11
ALTIN 2.928,22 % 1,35
BITCOIN 62.196,28 -1.842
reklam

SABIR TAŞI…

Yayınlanma Tarihi : Google News
SABIR TAŞI…
reklam

İlkokul 4. sınıfa giden bir öğrencimizin ders kitabında, “Erkekler okursa kadı, kızlar okursa, cadı olurlar.” şeklinde ki uyarı niteliğinde (!) ki öneri, bugün içinde yaşamakta olduğumuz devlet yönetiminin ne derece de Atatürk ilkelerinden kopmuş olduğunu göstermektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarımıza okutturulması için şart koşulan yeni müfredatın, Atatürk devrimlerine ve ilkelerine karşı olduğunun da diğer bir yanıtı da başımızda ki iktidarın anayasamızın “değiştirilemez” şeklinde ki dört maddesinin değiştirilme isteminden kaynaklanmaktadır.

Eğitim sistemi açısından öğrencilere verilecek bilgiyi belirlemek ve seçmek, müfredat ve ders kitapları üzerinden öğrencilere aktarılması süreci başından sonuna siyasal bir nitelik taşımaktadır. Dolayısıyla bugün eğitim müfredatında yapılmak istenen değişiklikleri ve içeriği tartışılan ders kitaplarını iktidarın eğitimdeki siyasal-ideolojik hedeflerinden ayrı ya da bağımsız olarak değerlendirmemiz mümkün değildir.

Eğitim müfredatının çocukların, gençlerin, toplumun ve ülkenin gerçek ihtiyaçlarından çok, iktidarın siyasal-ideolojik çizgisine uygun hale getirilmesinin en somut yönü okullarda hangi bilgilerin, nasıl, hangi araçlar ve örnekler üzerinden verileceğidir. Mevcut iktidar çocuğa ya da bireye nasıl yaklaşıyor, nasıl bir insan modeli yetiştirmek istiyor, yetiştirdiği bireylerde hangi özellikler olmasını istiyorsa eğitim müfredatını da ona uygun şekilde hazırlamıştır.

Müfredat değişikliklerinde laik ve bilimsel eğitim geri plana itilirken, bütün ders kitaplarında milli ve manevi değerlerin ele alındığı görülmektedir. Milli ve manevi değerler vurgusu yaratılan tüm eşitsizliklerin üzerini örtmek için kullanılmaktadır.

MEB’in öncelikli hedefi eğitim müfredatı ve ders kitapları üzerinden iktidarın siyasal ideolojisinin açık ve gizli olarak öğrencilere aktarılmasıdır.

Ülkeyi ve gelecek nesilleri yakından ilgilendiren eğitim müfredatı gibi bir konuda, eğitim müfredatının siyasal ve ideolojik olarak iktidara yakın çevrelerin müdahalesiyle içerik olarak daha da geriye götürülmesi, bilime, laikliğe ve aydınlanma düşüncesine karşı adeta bayrak açılması söz konusudur. Ders kitaplarında yüzde 35 oranında “sadeleştirme” yapıldığı iddiasıyla doğrudan bilim, tarih, felsefe ve sanat derslerinin hedef alındığı görülmektedir. Bazı derslerde ünite ve kazanım sayılarının azaltılarak “tek din, tek mezhep ve tek kimlik” üzerinden ağırlıklı olarak hem “dini”, hem de “milli ve manevi” öğeler ve referanslarla donatılmış bir müfredat taslağı hazırlanmıştır.

Müfredat taslağında Türkiye’de yaşayan farklı kimlikler, inançlar ve kültürler genellikle ya hiç görünmez kılınmış ya da “karşı tarafta’” gösterilmiştir.

Eğitim müfredatında 12 Eylül darbecilerinin izinden gidilerek Türk-İslam sentezinin benimsenmiş olması ve “Tek din, tek mezhep” yaklaşımının daha da belirgin hale getirilmiş olması dikkat çekicidir.

Geçtiğimiz yıllar içinde eğitim müfredatına yönelik bilim dışı müdahalelerin artmış, felsefe ve bilim ders saatlerinin azaltılmış, beden eğitimi, resim ve müzik ders saatlerinin azaltılarak yerine din dersleri getirilmiştir. Otizmli ve zihinsel engelli çocuklara yönelik zorunlu din dersi getirilmesi, okul öncesinde “manevi değerler” seminerleri verilmesi, yine okul öncesi, ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin camilere götürülmesi, din eğitiminin fiilen okul öncesine ve kreşlere kadar indirilmesi gibi uygulamalar ilk akla gelen düzenlemelerdir.

Eğitim müfredatı, öğrencilere yaşamı bir bütün olarak kavramayı hedefleyen, çocuk ve gençlerin çok yönlü gelişimlerine hizmet edecek öğrenme yaşantılarını içeren laik ve bilimsel bir içerikte olmak zorundadır.

reklam

YORUM YAP