AK Parti Muğla teşkilatında bir süredir devam eden sarsıntı ve arayış süreci, Haluk Laçin’in İl Başkanlığı döneminde doruğa ulaştı. Atanan yeni il yönetimi, ilçe teşkilatlarına yaptığı müdahaleler ve uyguladığı politikalarda tabanın önemli bir kısmını küstürdü. Bu dönem, kimi partililer tarafından “ötekileştirme” ve “taban ezme” dönemi olarak nitelendirildi.
Gelinen noktada, partinin milletvekilleri bile itibarsızlaştırılma girişimleriyle karşılaştı; bakanlık ziyaretlerinin vekilsiz gerçekleştirilmesi ve ardından danışma kurullarında yaşanan sert çıkışlar, teşkilatın içinde bulunduğu krizi iyice görünür kıldı. Danışma kurullarında 50-100 kişiyle başlayan toplantıların 5-10 kişiye kadar düşmesi ve en nihayetinde İl Başkanı Haluk Laçin’in istifası, partide yeni bir sayfa açılması gerektiğinin en somut işareti oldu.
Şimdi gözler, AK Parti Muğla İl Başkanlığı için başlayacak temayül yoklamasına çevrilmiş durumda. Bölge koordinatörlüğünün teşkilat mensuplarına danışarak yapacağı bu yoklama, parti tabanında olumlu karşılandı. Çünkü uzun süredir dışlandığını düşünen kadrolar için bu yöntem, sürece dâhil olma ve aidiyet duygusunun yeniden canlanması anlamına geliyor.
Abla mı, Ağabey mi?
Parti tabanı ve küskünler bugün bir “ortak payda” ve “toparlayıcı” isim arıyor. Herkesin dilinde aynı soru: “Abla mı, ağabey mi?” İşte bu tarif bizi doğal olarak 27. Dönem Muğla Milletvekillerine götürüyor.
Bir tarafta Muğla’nın “ağabeyi” olarak tanımlanan, AK Parti’nin kuruluş sürecinde belediye başkanı kimliğiyle öne çıkmış ve 27. Dönem milletvekili olarak görev yapmış M. Yavuz Demir; diğer tarafta AK Parti’ye adeta ömrünü adamış, teşkilatta “abla” kimliğiyle bilinen ve yine 27. Dönem Muğla Milletvekili olan Yelda Erol Gökcan. Bu iki isim, parti tabanında hâlâ güçlü bir karşılığa sahip.
Yelda Erol Gökcan’ın, M. Yavuz Demir ile birlikte uyumlu bir hizmet dönemi geçirmiş olması, bugün Muğla AK Parti’de yeniden toparlanmanın anahtar isimlerinden biri olarak görülmesine neden oluyor. Her iki isim de, parti içi çatışmaları yatıştıracak, farklı kesimleri birleştirecek ve AK Parti’nin Muğla’daki varlığını yeniden güçlendirecek figürler olarak öne çıkıyor.
Diğer Adaylar da Dikkat Çekiyor
Temayül sürecinde ismi geçen diğer adaylar da teşkilat içerisinde ciddi karşılık bulan isimler: Muzaffer Aravi, Mustafa Çelebi, Ozan Balcı, Mustafa Algan, Hamza Akercan ve Turgay Öztürk. Özellikle Milas’ın başarılı eski ilçe başkanı Levent Akyer ve sevilen isimlerden Mustafa Çelebi, tabanı toparlayabilecek potansiyelleriyle konuşuluyor.
Her adayın farklı bir profili ve teşkilat nezdinde farklı bir hikâyesi var. Ancak hangi isim öne çıkarsa çıksın, tabanın beklentisi net: Adil, şeffaf ve samimi bir süreç. Bu, sadece doğru ismin belirlenmesi açısından değil, teşkilat içi huzurun ve güvenin yeniden tesis edilmesi açısından da kritik bir dönemeç.
Mesele Bir Koltuk Meselesi Değil
AK Parti Muğla’da yaşanan bu süreç, bir koltuk kavgasından ibaret değil. Asıl mesele, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davasına en güçlü desteği verecek, tabanı kucaklayacak ve Muğla’yı yeniden ayağa kaldıracak bir il başkanını bulmak.
Bugün partililer sosyal medyada “AK Parti Muğla İl Başkanlığı için Temayül Süreci Başlıyor” mesajlarını paylaşıyor. Bu paylaşımlarda, sürecin tabanın görüşünü almak açısından “oldukça yerinde bir adım” olduğu vurgulanıyor. Demek ki teşkilat, sürece dahil edilmekten ve fikirlerinin alınmasından yana.
Muğla AK Parti teşkilatı, bir kırılmanın ardından yeni bir toparlanma arayışında. Tabanda büyük beklenti yaratan 27. Dönem milletvekilleri M. Yavuz Demir ve Yelda Erol Gökcan’ın isimleri, partinin yeniden birlik ve beraberlik içinde yoluna devam edip edemeyeceğinin de simgesi gibi.
Şimdi gözler, temayül yoklaması ve ardından genel merkezde verilecek kararda. Muğla AK Parti’nin önümüzdeki yıllardaki yol haritasını bu karar belirleyecek.
Unutulmamalıdır ki mesele, sadece bir il başkanı seçmek değil; Muğla’da AK Parti’nin ruhunu ve teşkilat bilincini yeniden canlandırmak meselesidir.
