Sesi titreyerek geliyordu telefonda…
Oldukça sinirli ve üzgün olduğu belliydi sesinden…
Hayrola kardeşim neyin var diye sorduğumda:
–Mahvoldum, böyle bir şey olamaz dedi.
Ne oldu anlatsana doğru dürüst dedim:
-Biliyorsun bütçeme katkı olsun diye borsada küçük çapta hisse alıp-satıyordum, ortam çok güzeldi ve hisseler yükseliyor, az da olsa kazanıyordum.
E.. Neden hüzünlendin böyle?
-Tayyip Bey’in TBMM’de yaptığı konuşma birdenbire satış dalgası getirdi ve hisseler patır patır düşmeye başladı.
****
Zaten pamuk ipliğine bağlı olan ekonomimiz Tayyip Bey’in “İSRAİL’İN GÖZÜ BİZİM TOPRAKLARDA, HER AN BİZE SALDIRABİLİR” sözü, savaş ortamının Türkiye’ye doğru uzanma tehlikesini ifade ettiğinden, özellikle yabancı yatırımcılar hisselerini satmaya başladı ve…
İstanbul menkul kıymetler BORSASI tepe taklak büyük oranda düştü.
Özellikle emekli kesim; yetersiz olan maaşlarına küçük çapta katkı sağlamak için, talih oyunlarına ve borsaya yönelmeyi tercih etmekte.
****
Borsanın yönü;
Yurt içi siyasi gelişmelere…
Yurt dışı gelişmelere…
Dış ekonomik para piyasalarında ki gelişmelere…
Bağlı olarak, yükseliyor veya inişe geçiyor.
****
15 Ekim 2023 günü…
İsrail’in Hamas’ın saldırısını bahane ederek başlattığı insanlık dışı vahşet…
Türkiye’de yediden yetmişe herkesin tepki ve nefretine neden oldu…
AKP iktidarı; Müslümanlığa bağlı DİN üzerinden Filistin’e destek vermeye ve konuyu devamlı gündemde tutmaya çalıştı o günden bu yana.
Her gün TV haberlerinde…
Cuma namazı hutbelerinde…
AKP’nin düzenlediği toplantı ve mitinglerde…
Ağır dil ve söylemlerle eleştirilerde bulunuldu.
Tayyip Erdoğan’ın İsrail’in Türkiye’ye saldırı ihtimali söylemi;
Türk Milletinin düşüncelerinde İsrail’i daha tehlikeli ve korkunç ülke imajı yaratma amacına yönelikti ama;
Türkiye EKONOMİSİ ortamında yaratacağı olumsuz etkileri dikkate almadan ve düşünmeden yapılmış bir söylemdi!..
TÜRKİYE’YE VEDA…!
Köyümüz Boğaziçi, yabancı turistlerin ve özelliklede İngilizlerin beğenisini kazanmıştı bir zamanlar…
Hatta; FLAMİNGO adı ile kurulan bir sitenin mülk sahiplerinin çoğunluğu İngilizlerden oluşmuştu.
****
Yaz aylarının belirli günlerinde gelirler, 20-30 gün tatillerini yapıp ülkelerine dönerlerdi…
Ülke vatandaşlarına kiraya verenler bile olurdu evini…
Son yıllarda; yabancı kökenli bu kişilerin evlerini satarak ülkelerine döndüklerini duyuyorduk ve gerekçesini inandırıcı bulmuyorduk.
****
Benim yazlık evimin bulunduğu sitede de bir İngiliz aile ev satın almıştı…
17 yıl önce taşındıkları evlerine…
15 gün ilkbahar da 15 günde sonbahar da gelip tatillerini yapıp giderlerdi…
Öğrendikleri bazı Türkçe kelimelerle hepimizin sempatisini kazanmış sevecen insanlardı…
Bu yıl yine Eylül ayı başında geldiler ama, bizleri üzen evlerini satma kararı aldıklarını duyduk.
****
İngiliz ailenin satış kararına hiçbirimiz bir anlam verememiştik…
Sitemizin ortak Whatsapp grubunda yayınladığı duygusal veda mesajı ile evin satıldığını öğrendik ama nedenini hiçbirimizle paylaşmamışlardı…
Köyümüzde ki bir restoran sahibi ile yaptığı sohbeti, restoran sahibi benimle paylaşınca öğrendim İngiliz dostumuzun Türkiye’den ayrılış nedenini.
****
Yazımın giriş kısmında değindiğim borsadan yabancı yatırımcıların hisselerini satma nedenleri ile komşumuzun evini satma nedeni hemen hemen benzerdi…
Restoran sahibi arkadaşım İngiliz komşumuzun düşüncelerini onun ağzından şu cümlelerle özetledi.
-Ben Türkiye’de ki yönetim tarzını ve yaşanan olayları basından takip ediyor ve endişe duyuyorum.
Maalesef Türkiye hem iç ve hem de dış siyasette hiçte başarılı yönetilmiyor.
Ekonominiz bile çok kötü, her şey geçen yılın nerede ise 3 misli değerde.
Geçen yıl yemek bedeli için ödediğim fatura ile bu yıl ödediğim arasında ne kadar fark olduğunu sizde görüyorsunuz.
Türkiye her geçen yıl bir öncekine göre daha yaşanamaz konumda ve eski cazibesi ve tercih nedenleri ne yazık ki yok.
****
İngiliz komşumuza hak vermemek mümkün değil!..
Türkiye’nin şu anda ki koşullarında; siz başka bir ülke de mülk sahibi olmak ve orada yaşamak ister miydiniz?
Ben hiç mi hiç düşünmezdim doğrusu!…
