Genel Dahiliyeciler Derneği tarafından düzenlenen 1. Genel Kongre, 8-11 Mayıs tarihleri arasında Milas Titanic Otel’de yoğun katılımla gerçekleştirildi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen dahiliye uzmanlarının bir araya geldiği kongrenin açılış konuşmasını, Milas Devlet Hastanesi Başhekimi ve aynı zamanda derneğin Genel Sekreteri Uzm. Dr. Tarık Çubukçuoğlu yaptı.
“Bu Yola 1 Yıl Önce Çıktık”
Çubukçuoğlu, konuşmasında bir yıl önce mesleki bir ihtiyaçtan yola çıkarak derneği kurduklarını belirterek, “Genel dahiliye branşında çalışan meslektaşlarımızın taleplerinin, isteklerinin, yaşadıkları sıkıntıların karar vericilere etkin bir şekilde iletilemediğini, bu anlamda bir kopukluk olduğunu fark ettik,” dedi.
Dernek olarak bu boşluğu doldurmayı hedeflediklerini ifade eden Çubukçuoğlu, “Genel dahiliye, Türk tıbbının en köklü ve yaygın uzmanlık alanlarından biri. Ancak bu alanın yeterince temsil edilemediğini, birden fazla dernekle temsil edilmesinin sesimizin daha güçlü çıkmasına yardımcı olacağını düşündük,” şeklinde konuştu.
Anadolu’dan Gelen Destekle Büyüyen Bir Hareket
Derneğin ilk temellerinin Sivas Kongresi’nin yıl dönümünde Sivas’ta atıldığını belirten Çubukçuoğlu, “Sivas, Samsun, Kastamonu, Nevşehir gibi illerde gerçekleştirdiğimiz organizasyonlarla bugün Milas’ta bu büyük kongreyi yapacak gücü bulduk. Anadolu’daki meslektaşlarımızın desteği bize büyük moral verdi,” dedi.
“Cennette Yaşıyorsunuz”
Kongreye katılmak üzere Muğla’ya gelen dernek başkanı Prof. Dr. Havva Hoca’nın sözlerine de değinen Çubukçuoğlu, “Dün hocamla birlikte bazı ziyaretler yaptık. Bodrum bölgesini görünce, ‘İnsanlar cennete ulaşmak için hayatlarını harcıyor, siz ise cennette yaşıyorsunuz’ dedi. Bu yüzden katılımcılarımızın Muğla’nın ve Bodrum’un güzelliklerini de deneyimlemelerini istiyoruz” dedi.
“Sahadan Gelen Talepleri Bakanlığa İletiyoruz”
Çubukçuoğlu, genel dahiliye uzmanlarının sahada karşılaştıkları sorunları dernek aracılığıyla Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere tüm ilgili kurumlara ilettiklerini ve bu yönde somut kazanımlar elde ettiklerini ifade etti.
Özellikle bütüncül hasta yaklaşımının, sürdürülebilir bir sağlık sistemi açısından vazgeçilmez olduğunun altını çizen Çubukçuoğlu, “Bugün dünyada herkes biliyor ki sağlıkta sürdürülebilirlik ancak bütüncül hasta değerlendirmesi ve etkin bir basamak sisteminin kurulmasıyla mümkün. Genel dahiliye uzmanları bu sistemin tam merkezindedir” dedi.
“Yetkilerimiz Kısıtlı, Bu Bir Çelişki”
Konuşmasında hemodiyaliz hastalarının acil servislere başvurusunda yaşanan sorunlara da dikkat çeken Çubukçuoğlu, “Bu hastaları biz değerlendiriyoruz, yatırıyoruz, sevkini yapıyoruz ama örneğin elektropraten gibi hayati ilaçları reçete etme yetkimiz yok. Bu hastalar polikliniklerimizde, acillerde ve servislerde bizim sorumluluğumuzda ama 40 mg ya da 80 mg statin yazamıyoruz. Bu ciddi bir çelişkidir,” diyerek mesleki yetki sınırlarının gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
“Genel Dahiliye Değer Görmeli”
Son olarak hematoloji eğitimiyle ilgili yaşanan sınırlamalara da değinen Çubukçuoğlu, “Hematoloji bizim eğitimimizin içindedir. Ankara Üniversitesi mezunu biri olarak, bu alanda çok iyi eğitim almış meslektaşlarımız olduğunu biliyorum. Bu bilgi ve deneyimlerin sağlık sistemine daha fazla yansıması gerektiğini düşünüyoruz,” diyerek genel dahiliyenin sistem içindeki rolünün güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Dört gün süren kongre boyunca bilimsel panellerin yanı sıra sosyal ve kültürel etkinliklerle katılımcılara unutulmaz bir deneyim sunuldu. Katılımcılar hem mesleki bilgi paylaşımlarında bulundu hem de Muğla’nın doğal ve tarihi güzelliklerini keşfetme fırsatı buldu.