Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın hayallerinde yaşattığı imparatorluk ve buna bağlı olarak İslam ülkeleri içinde ki yerini üst seviyede korumak ve “Halifelik” hayallerini gerçekleştirebilmek için yurdumuzu eyaletlere ayırmak istemektedir. Bir yandan Osmanlı İmparatorluğu’na dönüş olarak, diğer yandan da Amerikan eyalet sistemini hatırlatması bakımından bu demokratik sistem ülkemiz için, Atatürk cumhuriyetçiliği için asla uygun değildir. Türkiye Cumhuriyetle idare edilmeli ve edilecektir.
Eyalet ya da beylerbeylik, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki idari yapılanmada var olmuş en üst düzey birimdir. Eyalet yöneticileri de beylerbeyi olarak anılmıştır. Ülkenin bölgelere ayrılması veya zaten mevcut olan bölgelerin birleşmesi ile tek merkezden yönetilmesi sistemi. Eyaletlerin özerklik dozajı ülkeden ülkeye değişmektedir. ABD, Almanya, Avustralya eyalet sistemini kullanan bazı ülkelerdir.
Eyalet; Osmanlı Devleti’nin taşra örgütlenmesinde, beylerbeyi tarafından yönetilen ve en büyük olan yönetsel birimdi. ABD, Avusturya ve Avustralya gibi federal ülkeleri oluşturan ana yönetim birimlerine Türkçede eyalet denilmektedir. Kimi federatif devlet yapılarında eyaletlerin kendi özerk yönetimleri vardır.
Tüm bu sistemlerin yani eyaletlerle idare edilebilmenin esas temeli bu eyaletlerin tek bir noktadan idare edilmesidir. Bu eyaletlerin idaresi tamamen başta bulunan kişinin sorumluluğu altındadır.
İslamiyet yasakları altında, eğitimden başlanılarak, başta bulunan kimsenin emirleri altında yaşamanın ne zamanımızla ne de cumhuriyetle bir ilgisi vardır. Tamamen bir padişahlık sistemidir.
Günümüzde yaşamakta olduğumuz Harbiyeli gençlerimize iktidar tarafından yöneltilen suçlamalar da yaşatılması istenen eyalet sisteminin bir sinyalidir.
Anadolu yarımadası ile Trakya toprakları üzerine kurulan Türkiye’nin, 81 ili vardır. İller, Türkiye’nin en büyük idari bölümleridir. Bu seksen bir il, dokuz yüz yetmiş üç ilçeye bölünmüştür. Bu ilçeler, en küçük idari birim olan mahalle ve köyleri içinde barındırır.
Anayasa değişikliği referandumuna kısa süre kala Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘eyalet sistemi’ çıkışı, bu modeli yeniden gündeme getirdi. Ancak eyalet sistemine yönelik tartışmalar, Türk siyaseti için yeni değil. Bu sistem Türkiye’de 20 yıldan uzun süredir siyasetin farklı kanatlarından liderlerin dile getirdikleri bir konu oldu.
Bu nedenle de eyalet sistemi ile Kürt sorunu arasında bir ilişki kuruluyor olsa da geçmişe bakıldığında sisteme yönelik tartışmaların sadece Kürt siyasetçilerin tekelinde olmadığı ve farklı siyasi yelpazeden siyasetçilerin de bu sisteme destek verdiği görülüyor.
Yurdumuz, köken itibarı ile çeşitli ırk ve inanç topluluklarından oluşur. Kürt’ü, Laz’ı, Boşnak’ı, Rum’u, Ermeni’si, Roman’ı ile bir bütündür. Bu bütünlüğün en belirgin ve en büyük ortak yanları ise Atatürk ilkeleri ve onun vatan sevdasıdır.