6. yüzyılda Göktürkler, şimdiki Moğolistan’da bulunan Cücenler’i devirip her yöne genişleyerek Avrasya bozkırlarına Türk kültürünü yaydılar.
Türk topluluklarının anavatanlarından ilk göçlerinin kesin tarihi bilinmemektedir. Daha sonra birçok devlete ve halka adını verecek olan, “Türk” olarak bilinen ilk devlet 6. yüzyıldaki Göktürklerdi.
Selçuklular, Anadolu’ya geldiklerinde burada Rumlar, Ermeniler, Süryaniler ve Araplar vardı. Ancak Bizans Anadolu’nun tek hâkimiydi. İlk Türk akınlarının başladığı sırada Ani, Van, Lori ve Kars’ta Ermeni prenslikleri bulunuyordu.
Kürtler için Türk’türler diyebiliriz, tersini söylemek de doğrudur, Türkler de Kürt’tür.
Kürtlerin Oğuzların (Bogduz ile Becen adlı iki boyu) soyundan geldiği gerçeği, asla unutulmamalıdır.
Dış kaynaklarda ise Kürt adı “Ekrad” olarak 8. yüzyıldan itibaren, “Kürt” olarak 9. yüzyıldan itibaren geçmeye başlar.
Kürtler, Orta Doğu’nun yerli (otokton) halklarından biridir. Ana vatanları Yukarı Mezopotamya ve Zağros Dağları çevresidir. Yaşadıkları bölge uzun süre yerel isimlerle anılmıştır. Sâsâniler devrinde Kürtlerin yaşadığı yerlere ilk defa Kürdâbad, Büyük Selçuklular döneminde ise İran’ın batısına Kürdistan denilmiştir.
Sâsâniler devrinde Kürtlerin yaşadığı yerlere ilk defa Kürdâbad, Büyük Selçuklular döneminde ise İran’ın batısına Kürdistan denilmiştir. Bugün ise Kürtler, çoğunlukla Türkiye, Irak, İran ve Suriye’de yaşamakta olup muhtemel nüfusları 30 milyon civarındadır. Türkiye’de asgari 12-15 milyon civarında Kürt’ün yaşadığı tahmin edilmektedir. Dünyadaki Kürt nüfusunun yarısı Türkiye’de yaşamaktadır. Türkiye’nin Suriye sınırında yoğun Kürt nüfusu vardır.
Kürtler, bu kadar büyük bir nüfusa ve bu kadar geniş bir coğrafyaya sahip olmalarına rağmen Kürt tarihi ve toplumu ile ilgili yeterince akademik araştırma yapılmamıştır. Bu büyük soruna rağmen Kürtler kimdir, Kürdistan var mıdır, Kürtler geçmişte devlet kurmuş mudur, Kürtçe bir dil midir, Kürtlerin edebiyatları var mıdır, Kürtlerin insani ve siyasi talepleri nelerdir? gibi sorular sorulmamış ve sosyal bilimciler tarafından bu soruların cevapları araştırılmamıştır.
Günümüzde, doğu ve güneydoğu Anadolu’da çoğunlukla yaşamlarını sürdürmektedirler. Genellikle tarım ve hayvancılıkla geçinmekte olan Kürt halkımız, iktidarın yanlış tutumları nedeni ile eğitime gerektiği kadar eğilememişlerdir.
Diğer yandan, bölgemizde iş ve çalışma olanakları da bulunmamaktadır. Kürt toplumumuz “ağalık” rejimine gönül vermişlerdir. Her türlü davranış ve hareket için Ağa’dan izin alınır. Bu sistem de Kürt halkımızın gelişmesine köstek olmaktadır.
Kürt toplumumuzda aşiret çok önem taşır. Yaşanıldığı yerde, aynı aşiret içinde olup, ağalık hüküm sürmektedir. Bu da gelişimin zararına olmaktadır.