Müfit Demirkol
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. BİLİNMEYEN YÖNLERİ İLE MİLAS

BİLİNMEYEN YÖNLERİ İLE MİLAS

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Milas, Anadolu’nun güneybatısında Muğla ilinin en büyük ikinci ilçesidir.  Yüzölçümü 235.224 hektardır. Kuzeyinde; Bafa Gölü ve Beşparmak Dağları ile Çomakdağ’ı da kapsayan Batı Menteşe Dağları yer alır. Doğusunda; Kurukümes Dağı, Akdağ ve Marçalı Dağları yükselir. Güneyinde; Gökova (Kerme) Körfezi ile körfezin karşı kıyısında Datça (Reşadiye) Yarımadası vardır. Batısında ise Güllük (Mandalya) Körfezi ile Bodrum Yarımadası bulunur. Milas’ın komşuları; kuzeyde Aydın’ın Söke, Koçarlı ve Çine ilçeleri, doğusunda Muğla’nın Yatağan ve Muğla merkez ilçeleri, batısında ise Bodrum ilçesidir.

Milas, en az 5 bin yıllık geçmişi ile bir tarih ve kültür kentidir. İlkçağlarda Anadolu’nun güneybatısında hüküm süren Karia Uygarlığının en önemli kentiydi. Antik çağlardaki adıyla Mylasa, bu dağlık ülkenin batısında, Sodra Dağı’nın eteğinde kurulmuştur. Tarihte iki kez, Karia ve Menteşe Beyliği dönemlerinde, başkentlik yapmıştır. Milas’ta Karia, Roma, Bizans, Selçuklu, Menteşe ve Osmanlı uygarlıkları hüküm sürmüştür. Bugün Milas ve çevresinde bu uygarlıklardan kalma çok sayıda tarihi eser bulunmaktadır.

Bütün bu özelliklerinin dışında, 2. dünya savaşında İngiliz hava kuvvetleri yerleşim ve medeniyetler kenti olan Milas’ı bombalamıştır.

Milas Bombardımanı, 15 Mart 1942 tarihinde Birleşik Krallık’a ait savaş uçaklarının Milas ilçesini bombalaması. Olay 14 Mart’ı 15 Mart’a bağlayan gece gerçekleşti. Bombardıman birçok binaya ve tarlaya zarar verdi. Cephaneliği korumakla görevli olan bir bekçi hayatını kaybetti, karısı ise yaralandı.

İkinci Dünya Savaşı’nın tüm şiddetiyle devam ettiği 1942 yılı, Türkiye için de tehlikenin zirve yaptığı kritik bir zamandı. Almanlar, Avrupa’nın neredeyse tamamını işgal etmiş, doğuda Rusya steplerine kadar yayılmıştı.

Balkanlar, özellikle de Yunanistan, Mihver Devletlerin kontrolü altındaydı. Öyle ki bombardıman sesleri, Ege’nin kıyı şehirlerinde rahatlıkla duyulabiliyordu. Türkiye âdeta çembere alınmış vaziyette, tarafsızlığını korumaya çalışıyordu. Her ne kadar savaşa dâhil olmak istemesek de hem Mihver Devletlerin hem de Müttefik Devletlerin gözü üzerimizdeydi. İkisi de Türkiye’yi kendi tarafında savaşa çekmek için baskı yapıyordu. Özellikle müttefikler, bunun için her yolu denemekten çekinmiyordu.

Türkiye her ne kadar uzak durmaya çalışsa da harbin etkisini bir şekilde hissediyordu. 1942 yılında, Muğla sınırları içerisinde, bugün çok az bilinen bir hadise yaşanmıştı. 14 Mart’ı 15 Mart’a bağlayan gece, Milas ilçesinin semalarında üç adet uçak görüldü. Bölge halkı, zaten yakınlardaki Adalar’dan gelen top seslerinden tedirgindi. Bir süredir gece karartması da uygulanıyordu. Bu uçaklar, hiç de hayra alamet görünmüyordu. Saat 00:55 sularında korkulan oldu.

Topbaşı Mahallesi üzerinde görülen uçaklar, 15 bomba bırakmış, genişçe bir alan makineli silahlarla taranmıştı. Bombalar iki eve isabet etmiş ve bu evler tamamen yanmıştı.

Ankara Hükümeti, Milas’ta yaşanan hadiseyi duyunca, hemen faillerini araştırmaya başladı. Bazı görgü tanıkları, saldırı öncesinde Alman bayraklı savaş uçaklarının alçak uçuş gerçekleştirdiğini ifade edince bütün gözler, Almanya’ya çevrildi.

Araştırma ekipleri, bazı tarlalarda patlamamış Alman bombaları ve içi boş mermi çekirdekleri bulmuştu. Bombaların üzerinde Neoboros 1938 ibaresi yazılıydı. Elde edilen delillere rağmen harbe katılmamakta ısrarcı olan dönemin hükümeti, araştırmalara devam edeceğini açıkladı.

Çok geçmeden Almanya’dan bir araştırma ekibi, olaya müdâhil olmuştu. Sonradan anlaşıldı ki Milas saldırısında kullanılan bombalar, Alman ordusundan Birleşik Krallık ordusuna geçen mühimmatlardı.

Ayrıca uçakların Birleşik Krallık tarafından makyajlanarak Alman uçaklarına benzetildiği tespit edilmişti.  Almanya, araştırma boyunca Türk heyetine ciddî desteklerde bulunmuştu. Çünkü Türkiye’nin, kendisine karşı savaşmasını istemiyordu.

Olayın aydınlanmasından dört gün sonra, 19 Mart 1942’de Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi Sir Huge Kuatchbull Hugessen, dönemin hükümetine müracaat ederek, İngiltere hükümetinin bu saldırıdan dolayı teessürlerini dile getirmişti.

Büyükelçi; “14 Mart akşamı Rodos’u bombalamak için havalanan üç İngiliz savaş uçağının, olumsuz hava koşulları nedeniyle yanlışlıkla Milas’ı bombaladığını, yaşanan kazadan ötürü meydana gelen zararı tazminatla ödemeye hazır olduklarını” açıkladı.

Ayrıca İngiliz kaynakları, Türkiye’nin aksine, bir değil iki kişinin hayatını kaybettiğini ifade etti.

Bu olay, İngilizlerin ne derecede Türk dostu olduğunun da bir kanıtıdır.

BİLİNMEYEN YÖNLERİ İLE MİLAS
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Notice: ob_end_flush(): Failed to send buffer of zlib output compression (1) in /home/milasciz/public_html/wp-includes/functions.php on line 5471