Milas tarihi, dokusal yapısıyla öne çıkmış turizm şehirlerimizin başını çekmektedir. Gerek Türkiye’nin en çok köyü ünvanını alması gerekse geçmişinde ki uygarlıklar ile önemli bir statüye sahip ilçemizdir. Yerel halkın yöresel benliğine sahip çıkması kırsal kesimdeki yapıyı korumakla ön planda yerini almaktadır.
Demografik yapının kırsal kesime göre de değişmesi yerleşik nüfusun Bodrum veya çeşitli ilçelere yönelmesine sebep olmaktadır. Merkezin dışsal etkenlerle birlikte göç alarak yapının her geçen farklılık göstermesi problemi de başlı başında getiriyor.
Son beş yılı esas alırsak nüfus artışının eğilim olarak çok farklı yönde ilerlediğini göreceğiz. 2020 yılında 143,254 2021 yılında 145,275 2022 yılında 147,416 2023 yılında 149,691 yılı nüfusunun 2024 yılında 150,520 olması nüfus artışının olmasının göstergesi. Ancak nüfus artış hızının her geçen gün yıllara göre düşüş eğilimin de olması yerel yapının nüfus artış hızının düştüğünü göstermektedir.
2008 yılında %2,48 artışla tavan yaparken 2024 yılın da ise %0,55’lerde olması artan nüfusun yabancılaşmasının göstergesinin olduğu açıkça gözlenmektedir
Toplumsal yapının bütünleştiği Milas barış ve huzur şehri iken son yıllar da adını olumsuz vakalar ile ön planda tutması yerel halkın her geçen gün azalarak yerine yabacılaşma ile birlikte göç alan şehir ünvanının başını çekmesi düşündürüyor.
Demografik yapının her geçen gün farklılık göstermesi köylere alternatif yaşama yönelmelerine sebep olmaktadır.
Peki Milas bu verilerden sonra?
Bu verileri detaylı incelediğimiz zaman gerek nüfus gerekse yerleşimden kaynaklı sanayi ticaret sektörlerinin el değiştirdiğini göreceğiz. Trafik ve ulaşım da sıkıntıların her geçen gün artığını da görmekteyiz. Adli olayların da aralıklı şekilde iniş çıkış gösterdiğini görmekteyiz.
