Çok duyduğumuz bir yakınma: “Yediğimiz – içtiğimiz zehir!”, fakat sorunun; nasıl ve hangi yöntemle çözümleneceği hiçbir zaman dile getirilmemiş tartışılmamıştır. Alın size uzmanından çözüm önerisi. Bu çözümün yasa konusu olduğunun bilincindeyim, ama denemekten başkaca bir seçenek olduğunu düşünmüyorum. Bu konuyu bireyler olarak politikacılardan ısrarla “Talep” edersek; milletvekilleri “Yasa”yı zorunlu olarak çıkarmak zorunda kalacaklardır. Zira, sağlıklı ve güvenli gıdaya erişim anayasal bir haktır.
Dünyadaki insanların, canlı varlıkların yaşamını sürdürebilmesi için; beslenme-barınma ve güvenlik gibi 3 temel gereksinimlerini karşılamaları gerekmektedir. Belirtilen 3 öğeden beslenme; yaşam dinamiğinin en önemli parametresi olup, hava – su – gıda üçlüsü şeklinde en başta yer almaktadır. Bitkisel üretim olmadan; gıdaya erişim söz konusu olamaz. günümüzde bitkisel üretim sürecinde, bitkide oluşan türlü çeşitli hastalıklarla mücadele olmadan yeterli verim almak mümkün değildir. Ama, bu söz konusu bitki koruma mücadelesinde, üreticilerin bir bölümü bilinçsiz şekilde aşırı dozlarda kimyasal kullanmakta ve bunun sonucu yapılan ürün analizlerinde olmaması gereken değerlerde insan sağlığına zararlı kimyasallar saptanmaktadır, bu olumsuz durumu sıkı bir denetleme ile önlemek mümkündür. Şöyle ki: kadrosunda yeteri kadar bitki yetiştirme, bitki koruma ve sulama uzmanı bulunan “bitkisel üretim denetim ve danışmanlık” firmalarınca söz konusu üretim yapılan tarlalar yıl boyunca bu firmaların sorumluluğuna bırakılmalıdır. Üretim sürecindeki bu danışmanlık hizmetine karşılık üreticiler, dekar başına tarım ve orman bakanlığınca her yıl belirlenen primi ödemekle yükümlü tutulmalıdır. Bu primlerin belli bir yüzdesi devlet tarafından karşılanmalıdır. “Bitkisel üretim, denetim ve danışmanlık” firmalarınca üretim yapılan tüm tarlaların her yıl ürün – verilen bitki besleme ürünlerinin ve bitki korumada kullanılan kimyasalların kayıtları tutulmalıdır. Üretim sezonu sonunda, örnekleme ile bazı tarlalardan örnekler alınarak sertifikalı laboratuvarlarda üründeki kimyasal residue (pestitist kalıntı.) miktarı analizle tespit edilmeli, tolerans değerlerin üzerinde kimyasal çıkması durumunda; üreticiye yasa ile belirlenen cezai yaptırım uygulanmalıdır. Bitkisel üretim denetim ve danışmanlık” firmaları, üretimle ilgili, özellikle gübre ve bitki hastalıkları konusunda yıl boyunca ücretsiz danışmanlık hizmeti vermek zorunda tutulmalıdır. Önerilen uygulama şemasından görülebileceği gibi; kamu (devlet) üst denetçi konumundadır.
1- TARIM ve ORMAN BAKANLIĞI
2- BİTKİSEL ÜRETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ – ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANLIĞI
3- TARIM ve ORMAN BAKANLIĞI İL MÜDÜRLÜĞÜ
4-TARIM ve ORMAN BAKANLIĞI İLÇE MÜDÜRLÜĞÜ – YEREL YÖNETİM (BELEDİYE)
5- “BİTKİSEL ÜRETİM” DENETİM ve DANIŞMANLIK FİRMASI
6- ÜRETİCİ
ÖNERİ SAHİBİ: ALİ IŞIKHAN – ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ
Sonuç olarak, Ülke ekonomisinde önemli yeri bulunan Tarım Sektöründe, “Bitkisel Üretim Denetim” Firmalarının yasal düzenlemelerle faaliyete geçmesiyle; Bitkisel Üretime çeki düzen verilmiş olacak, bu olumlu etkiyle sektöre dinamizm gelecek, iç ve dış pazarlardaki satış kapasitesi artacaktır. Ayrıca tüketicilerin “Sağlıklı / Güvenli Gıda” tüketmeleri sağlanacak, Kamu’nun sağlık harcamalarında önemli oranlarda düşme görülecektir. Diğer bir yansıması ise; teknik eleman, özellikle Ziraat Mühendisleri ve işçi istihdamına olumlu katkı sağlayacak olmasıdır. İnsanoğlunun, bilimin ışığında ilerleyerek İzlenebilir Tarımla evrile evrile, yakın gelecekte vücuduna, biyolojik yapısına olumlu etki yapacak daha sağlıklı, daha doğru gıdalara ulaşacağı kanısındayım. Bunun için; denetim sisteminin bilimsel ölçülere uygun olması ve ödün vermeden düzgün kullanılması yeterlidir.
Unutulmamalıdır ki; kazanç (Gelir) getirmeyen hiçbir üretim, sonsuza kadar sürdürelemez. Gıda terörü nedeniyle bireylerini yavaş yavaş yitiren bir toplum, sağlıksız beslenme sonucu tarih olmaya mahkumdur. Ayrıca, toplumdaki bireylerin “Sağlıklı / Güvenli Gıda” ya erişimi anayasal bir hak’tır ve Devlet bu isteği sağlamakla yükümlüdür. Kuşkusuz Tarım Sektörünün Bitkisel Üretimin Denetimi dışında küçükbaş / büyükbaş hayvancılık, özel yetiştiricilik alanları olan arıcılık, su ürünleri (balıkçılık) vb. gibi alanlarda denetim sorunları vardır. Bu konular araştırılarak; en uygun çözümler uygulamaya konulmalıdır. Tüm bunların dışında bilinçli tüketicilerin eğilimi organik gıdaların sofralarında olması yönündedir, yükselen değer organik gıda konusunda dünyada önemli gelişmeler yaşanmaktadır ama bu ayrı bir yazı konusudur.
Bitkisel üretimde pazarlamadaki sorunların çözümü konusunda, paketleme tesislerinin kayıt altına alınması ve standardizasyonu, paketlemede kullanılan ambalajların standartlara uygun hale getirilmesi, izlenebilirliğin sağlanması önem taşımaktadır. Ayrıca pazarlama açısından, daha çok kazanç elde etmek için bazı ürünlerde markalaşmaya gitmek önemlidir.
Toplumu yönetenlerin, tüketicilerin bu haklı ve son derece yerinde isteklerine kulak tıkamadan, ölümcül kış uykusundan bir an önce uyanması zorunluluk arz etmektedir. Meyve ve sebzelerin toptan pazarlandığı Hal’lerde Belediyeler etkin denetleme yapabilir, bu amaçla Meyve ve sebzelerde kimyasal kalıntıları saptayacak uluslararası referansı olan gelişmiş “Residu Laboratuvarları” kurmalıdır. Ayrıca Kentte yaşayanların sağlıklarını korumak; yerel yönetimlerin başta gelen görevlerindendir.
SEBZE VE MEYVELER İLE YETERLİ ARZ VE TALEP DERİNLİĞİ BULUNAN
DİĞER MALLARIN TİCARETİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN
Kanun Numarası : 5957
Kabul Tarihi : 11/3/2010
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 26/3/2010 Sayı: 27533
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 49
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı, sebze ve meyveler ile arz ve talep derinliğine göre belirlenecek diğer malların ticaretinin kaliteli, standartlara ve gıda güvenilirliğine uygun olarak serbest rekabet şartları içinde yapılmasını, malların etkin şekilde tedarikini, dağıtımını ve satışını, üretici ve tüketicilerin hak ve menfaatlerinin korunmasını, meslek mensuplarının faaliyetlerinin düzenlenmesini, toptancı halleri ile pazar yerlerinin çağdaş bir sisteme kavuşturulmasını ve işletilmesini sağlamaktır.
Önerilen “Bitkisel Üretim Denetim” sistemi ve organizasyon şema’sının,Tarım Sektörü ve Kamuoyunda tartışılarak doğru sonuçlara ulaşılması, insanlık ve Türk toplumu için işaret fişeği olması içten dileğimdir.