8. Bölüm
“HALAYLAR”
Düğünlerde veya halk oyunlarının sergilendiği diğer toplu eğlencelerde erkekler dışarıda halay çekerken, kadınlar ile genç kızlar evin genişçe bir odasında hafif hafif bir oyun türküsü tutturup, halaya başlarlar. Daha önceki sayfalarda da söylediğimiz gibi, halay başı olan kişi veya baş tutan oyuncu kadın, aşağıdakiler arasında oyunu en iyi bildiğini gösteren kadındır. Halay başı oyunun gereği olan mendile elinde havada daireler çizdirerek arkasında diziye girmiş olanlara bir tür sessiz komut verir: Düşün peşime, arkamdan gelin, der gibidir.
Halayın ezgisinin ve türküsünün seslendirilmesiyle oyuna giren halay başı, halayın bütün inceliklerini, figürlerini en zarif ve kıvrak hareketleriyle sergiler. Dizide onun arkasında halaya girenler, halay başı kadar olmasa bile, seyredenlerin takdirlerini ve alkışlarını alacak kadar uyumlu ve hoş bir estetik güzellik içinde halaya katkıda bulunurlar.
Köylerin bazılarında ve özellikle düz halaylarda halay başı, hemen yanındaki kadınla birlikte, oyunun türküsünü söylemeye ve bu arada oyuna da başlar. Dizideki diğer kadınlar veya genç kızlar da, halay başının dile getirdiği o türkü parçasını onun hemen arkasından aynen tekrar ederler. Türküler biter, oyunlar bitmez. Yeni bir türküyle oyuna giren halay başı, dizideki kadınlara örnek olacak biçimde, hareketli ve yorgunluk bilmeyen canlılıktadır. Onu gören ve bu canlılıktan cesaret alan genç kızlar, hemen bir sonraki oyunda rol alabilmek için halaya kalkıp oynamaya başlarlar.
Oyunlar birer birer sergilenip bittikçe, yorulan ve diziden çıkan kadının yerine, hemen iki-üç genç kız heyecanla koşup girmek ister. Böylece hem hemcinsleriyle birlikte mutluluğu, sevinci paylaşacak, hem de güzel ve anlamlı hareketleriyle bedenin bütün canlılığını gösterecek, çevresine ne kadar sağlıklı ve sağlam olduğunu kanıtlayacaktır. Zaten düğünler, bayramlar, imeceler, özellikle genç kızların süslenmesi, makyaj yapmaları, giyinip kuşanmaları, üstüne başına dikkat edip, tepeden tırnağa bir güzellik, incelik ve zarafet örneği olduklarını meydana çıkaran özel ve beklenen fırsatlardandır.
Kadınların oynadığı halaylara eşlik edenlerin daha çok aşk, sevgi, hasret ve beklenti konularını ele alıp işlediği görülür.
Hangi halay türü veya oyunu olursa olsun, kadınların ve genç kızların oyun bölümlerinde canla başla katıldıkları türkü söyleyişinin özellikle bağlantı bölümlerinde coşku ve heyecan en son düzeyine çıkar.
Sözgelimi, düz halay adı verilen oyunun sıçrama bölümünde, dizideki kız ve kadınların el ele tutuşmalarını hiç bozmadan ve kopup ayrılışlarından ileri geri sallandıkları, bir kez kısaca durup iki adımı sıçrayarak attıkları ve böylece yürüdükleri görülür.
Kadınların oynadıkları halayların hepsi, uzun bir dizi halinde değildir. Zaman zaman dizilerin bölündüğü veya halka biçimine girdiği de bilinmektedir.
Sözgelimi Yalpalı Düz Halay karşılıklı dizilen üçer kızın el ele tutuşmasıyla başlar. Önce birinci üçlü grup bir oyun tür küsüyle ikinci üçlü gruba biraz yaklaşır ve sonra geri geri giderler. Birinci üçlü grup sıçrama hareketlerini yaparken, ikinci üçlü grup yerinde sayar. Sonra ikinci üçlü grup aynı hareketleri yaparken, bu kez birinci üçlü grup yerinde sayar. En sonunda her iki üçlü grup sıçrama hareketleriyle birbirlerine yaklaşır ve uzaklaşır.
Devam edecek
TÜRK HALK OYUNLARINDAN SEÇMELER
