Ahmet Şenol
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. TÜRK HALK KÜLTÜRÜNÜ OLUŞTURAN UNSURLAR-2

TÜRK HALK KÜLTÜRÜNÜ OLUŞTURAN UNSURLAR-2

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

(2.Bölüm)

Gelenekler, ilk Türk medeniyetlerinden günümüze kadar toplumumuzdaki en kalıcı değerlerden olmuştur. Din, dil, sanat vb. gibi konularda Türkler, geleneklerine bağlı kalmış, önem vermiş ve diğer medeniyetlerin geleneklerine de saygılı ve hoşgörülü yaklaşmışlardır.

Din Gelenekleri: Hazar Türklerinden küçük bir kısmının, M.S. 740- 800 yılları arasında kutsal kitap olarak Tevrat ’ı kabul ettikleri, Gök Oguzlar’ın da (Gagauzlar) Hıristiyanlığı kabul ettikleri bilinir. Gök Oğuzlar, Hıristiyan olmalarına rağmen, kurban kesip ve İslamiyet’tekine benzer bir şekilde sadaka verdikleri ve domuzdan nefret ettikleri bilinir. Bunların dışındaki Türk boyları İslamiyet’i seçmiştir. Türklerin İslamiyet’i seçmesindeki en büyük sebep, daha önceki dini yaşayışları ile İslamiyet’in büyük oranda uyuşmasıdır. Hırsızlık ve fuhuş, Türk toplumunda pek görülmezdi. “Eski Türklerde, gök anlamına gelen ana söz, Tengri idi. Türkler, hiç bir şeyi renksiz söylemezdi. Hele konu böyle kutsal olursa. Onun için, göğe hep rengi ile birlikte Gök Tanrı derlerdi… Eski Türkçe’de Tengri hem Tanrı hem de gök manasına gelirdi”. Türklerdeki gök tanrı, tek Tanrıdır. Batıdaki, özellikle Yunanistan’daki gibi, Tanrı somutlaştırılıp, heykelleri yapılmamıştır.

Dil Gelenekleri: Diller, toplumları bir birinden ayıran en önemli özelliklerdendir. Vendryes’e göre dil, toplumla birlikte başlangıç noktası bilinmeyen bir evrimin sonucudur. Dilin iki özelliği vardır. Bu özellikler, bireyin dışında oluşu ve toplumun baskısıdır. Ergin de, dili şöyle tanımlamıştır:”Dil insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir vasıta, kendisine mahsus ve ancak bu kanunlar çerçevesinde gelişen canlı bir varlık, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli antlaşmalar, sistemli seslerden örülmüş içtimai bir müessesedir. Kaplan’a göre dil “millet” denilen sosyal varlığın temelini teşkil eder. O’na göre dil, insan topluluklarını bir yığın ve kitle olmaktan kurtarıp “duygu ve düşünce birliği” olan bir “millet” haline getirir. Dil, tıpkı ev gibi bir milletin duygu, düşünce ve hayatının barınağı, korunağıdır. O’na göre, bir nehir akarken, çeşitli unsurları bünyesine alması gibi, bir milleti dili de karşılaştığı toplumlardan kelime ve deyimler alır. Bu açıdan bakınca;”her milletin dili, o milletin çağlar boyunca yaşadığı tarihin adeta bir özetidir.

Sanat Gelenekleri: Türkler, İslamiyet’ten sonra, sanat dünyasına da bazı yenilikler getirmişlerdir. Bu yeniliklerin bazıları şunlardır: Medrese mimarisi, cami mimarisi, minare mimarisi, kubbe inşaatı, çinicilik v.b. bunların başlıcalarıdır.  İslamiyet öncesinden beri devam eden taş işçiliği, minyatür, halıcılık, kilimcilik, demircilik vardır. Türk minyatür sanatı ve yazı sanatı, İslamiyet’ten sonra daha da gelişmiştir. Halı ve kilim motifleri, yüzlerce yıldan beri aynen devam etmektedir. Türk tiyatrosuna baktığımız zaman, orada da bir farklılık görürüz. Batı tiyatrosunda, senaryo ön plandadır. Türk tiyatrosunda ise oyuncu ön plandadır. Ortaoyunu, Tuluat ve kukla, öz Türk tiyatrosudur. Önceden yazılmış senaryo yoktur. Olaylar sanatçının yaratıcılığına göre devam eder. Gerek televizyonlarımızda, gerekse tiyatrolarda, en fazla ilgi çeken oyunlar, sanatçının ön planda olduğu tuluat türü oyunlardır.

TÜRK HALK KÜLTÜRÜNÜ OLUŞTURAN UNSURLAR-2
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.