Ahmet Özger
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. HEPİMİZ UZMANIZ (!), AMA DİPLOMA ALAYLI

HEPİMİZ UZMANIZ (!), AMA DİPLOMA ALAYLI

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ekonomi profesörü ev hanımı, anayasa uzmanı kahvehane müdavimi… Bu ülkede herkes uzman, ama diplomamız market fişinden ibaret.

Ekonomi Bilimi ; Market Rafı Akademisi

Bir ülkede herkes ekonomist olabilir mi ? Oluyor. Çünkü biz bu diplomanın sayfasını okulda değil, hayatta açtık.
Market rafının önünde peynir fiyatına bakan teyze, “bu TÜFE mi, ÜFE mi, yoksa üretici bizi mi üfledi?” diye soruyor. Manavda domatesin fiyatı üç günde iki kez artınca, her mahallede bir “piyasa analisti” doğuyor.
Beş yaşındaki çocuk bile “baba enflasyon düştü mü, zam ne zaman gelecek?” diye sorabiliyor. Çocuklarımız çizgi film izlerken değil, haber bülteni dinlerken büyüyor.

Kelime Şöleni; Epistemolojik Kopuş ve Diğerleri

Ekonomi öyle bir noktaya geldi ki, literatürümüz artık kendi sözlüğünü yazıyor.
Bir gün “nöroekonomi”, ertesi gün “epistemolojik kopuş”, öbür gün “heterodoks yaklaşım”… Sanki bilimsel makale değil, sahnelenen bir komedi.
Maliye politikaları mı ? Vatandaşın cebine giden kestirme yol. Sigortalı çalışan, emekli, memur… Fakirden al, zengine ver.
İşin şakası bir yana, Sn. Şimşek’in göreve geldiğinden beri bulduğu tek kaynak bu kesim oldu. Hatta ekmeğin kabuğuna vergi koyacaklar diye, yada saç , sakal boyuna hatta aldığımız nefesin sayısına bile vergi koyacaklar diye korktuk, neyse ki halkın tepkisiyle bazıları iptal edildi.

Hukuk; Herkesin İçinde Bir Mahkeme

Hukuk sistemimiz adeta çok sesli bir orkestra, ama şef yok.
Yargıtay bir telden çalıyor, Anayasa Mahkemesi başka bir telden. Bazen birbirlerine resmen savaş açmış gibiler.
Vatandaş mı ? O artık kendi vicdanını mahkeme salonuna dönüştürdü. Kahvede çay içen amca bile karar veriyor: “Hakim bey hata yaptı, o karar bozulur.”
Adaletin olmadığı yerde milletin vicdanı, kendi yüksek mahkemesini kuruyor.

Eğitim, Sürekli Sürpriz Kutusu

Dünyada müfredatı bizden daha sık değiştiren bir ülke var mı bilmiyorum, ama varsa rakibimiz Mars olabilir.
Öğrenci daha harfleri sökmüş, hop yeni sistem! Öğretmen “bu yıl hangi dersleri biz de sizinle birlikte öğreneceğiz” diye şaka yapıyor.
Çocuklarımız her şeye uyum sağlıyor, ama hayata tutunmayı öğrenemiyor. Biz müfredatı değiştirirken, dünyada bilgi çağını yakalayan ülkeler ilerliyor.

İmkânsızlıktan İmkân Yaratmak

Ama bizde güzel bir şey var:
İmkânsızlıklar bize yeni imkânlar açıyor.
Her gün bir kriz, her gün yeni bir çözüm(!). Akşamları “bugünü de atlattık, şükür” diyerek yatıyoruz.
Ama farkında mısınız ? Her konuda ahkâm kesiyoruz, her şeyi biliyoruz sanıyoruz, ama aslında hiçbir şey bilmiyoruz.

Cehaletin kol gezdiği bir dünyada, en bilmiş biziz.
Belki de bu yüzden gülmekten başka çaremiz yok. Çünkü gülmezsek, bu hikâyeyi kaldıramayız.
Ve belki de en büyük diplomamız, hayatta kalmayı başarmak.
Ne dersiniz ?

HEPİMİZ UZMANIZ (!), AMA DİPLOMA ALAYLI
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Notice: ob_end_flush(): Failed to send buffer of zlib output compression (1) in /home/milasciz/public_html/wp-includes/functions.php on line 5471