“Sahte diplomalılarla afetlere davetiye çıkarılıyor”
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin 26. yıl dönümünde yaptığı açıklamada, sahte diplomalı kişilerin devlet kademelerine yerleştirilmesi ve liyakatten uzak politikaların afet risk yönetimini zayıflattığını vurguladı. Oda, “Dirençlilik değil, kırılganlık üreten bu düzenden derhal kurtulmalıyız” çağrısı yaptı.
Jeoloji Mühendisleri Odası Milas İlçe Temsilciliği Yönetim Kurulu tarafından Milas basınına ulaştırılan yazılı açıklamada, son günlerde kamuoyunda tartışma konusu olan sahte diploma skandalı ile birlikte demokratik denetim mekanizmalarının ortadan kaldırıldığına dikkat çekildi.
“Depremler kader değil, takdiri idaredir”
Oda’nın açıklamasında, Balıkesir Sındırgı’da 10 Ağustos’ta meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki deprem, 11 Ağustos’ta Ankara Etimesgut merkezli 3.3 büyüklüğündeki deprem ve Türkiye’nin dört bir yanında yaşanan orman yangınları örnek gösterildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“6 büyüklüğündeki bir depremi zarar verici olmaktan çıkaran gelişmiş ülkeler var. Ancak Türkiye’de aynı büyüklükteki bir deprem onlarca binanın yıkılmasına neden oluyor. Bunun sebebi doğa olayları değil, liyakatsiz, plansız ve denetimsiz yönetim anlayışıdır.”
“Yaşanan afetler takdiri ilahi değil, önlem almayan idarenin takdiridir. İzmir’de, Balıkesir’de, Muğla’da veya başka bir yerde meydana gelen yangınlar ve depremler kader değildir.”
Yeni sistem önerisi
Jeoloji Mühendisleri Odası, mevcut afet yönetim sisteminin toplumu koruyamadığını belirterek Ulusal Afet Risk Yönetim Sistemi kurulmasını önerdi. Açıklamada şu başlıklara vurgu yapıldı:
Afet yönetimi sadece devlete bırakılmamalı, yerel yönetimler ve meslek odaları da sürece katılmalı.
Tehlike ve risk haritaları hazırlanarak imar planlarına entegre edilmeli.
“Yapı kayıt belgesi” gibi imar affı uygulamaları tamamen yasaklanmalı.
Afetlere ilişkin özel yasalar çıkarılmalı, “afet suçları” Türk Ceza Kanunu’na dahil edilmeli.
Finansman için “Afet Fonu” oluşturulmalı.
Tüm süreci koordine edecek bağımsız bir Afet, Acil Durum ve İklim Değişikliği Bakanlığı kurulmalı.
“Jeoloji mühendisliği yok sayılıyor”
Açıklamada ayrıca, zemin etütlerinin yapı güvenliği için hayati önem taşıdığı ancak son yıllarda bu çalışmaların ihmal edildiği ifade edildi. “Jeoloji mühendisliğini görmezden gelen mevzuat, güvenli yapı üretimini engelliyor” denilerek, planlama ve yapı denetim süreçlerinde jeoloji mühendisliği hizmetlerinin zorunlu hale getirilmesi gerektiği vurgulandı.
“Mücadelemizi sürdüreceğiz”
Jeoloji Mühendisleri Odası açıklamasını, “Etkin bir afet yönetim sistemi ancak bilimsel bilgi, güçlü kurumsal yapı, şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılımcılıkla mümkün olabilir. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak bu mücadeleyi bilimle, emekle ve umutla sürdüreceğiz” sözleriyle sonlandırdı.
