Bütün yurt sathında özellikle sıcak günlerde orman yangınları, bizlere büyük bir felaket yaşatmaktadır. Bu yangınların sıcaklardan dolayı çıkmasına rağmen, genellikle insanlar tarafından çıkarılmış olması çok büyük bir üzüntü yaratmaktadır.
Özellikle insanlarımızın bu konuda da bilgilendirilmeleri gerekmektedir.
Orman yangını, doğal ya da insani sebeplerden ortaya çıkan yangınların ormanları kısmen veya tamamen yakmasıdır. Yıldırım düşmesi, yanardağ patlaması ve yüksek sıcaklık gibi doğal sebeplerle çıkan yangınlar ile sigara, tarımsal ürünler nedenli çıkan insan kaynaklı yangınlar vardır.
Dünyada hem de ülkemizde göz önünde tutulan bir diğer kriter arazideki ağaçların türüdür. Bu ağaçların orman ağacı cinsleri (meşe, kayın, çam, göknar, ladin, gürgen vb.) olması gerekir. Tarımsal üretim için dikilmiş meyve ağaçlarının (elma, armut, kiraz, ceviz, badem, vişne, dut vb.) bulunduğu araziler orman olarak kabul edilmemektedir.
Ormanın ne olduğuna ya da ne olmadığına karar verirken temelde ağaçlara bakıyor olmamıza rağmen ormanın yalnızca ağaçlardan meydana geldiğini düşünmek yanıltıcıdır. Orman bir ekosistemdir ve bu ekosistemde ağaçlarla birlikte diğer canlılar (çalılar ve otsu bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar vb.) ile hava, toprak ve su gibi unsurlar belirli bir denge içerisinde bir arada bulunurlar. Aslında orman ağaçlarla birlikte diğer pek çok canlı türünün, hava, toprak ve su ile etkileşim içerisinde oluşturmuş olduğu bir yaşam birliğidir. O nedenle adına orman dediğimiz bu yaşam birliği, bu büyük ekosistem içerisinde üzerinde hiç ağaç bulunmayan açık alanlar, kayalıklar, su yüzeyleri gibi alanlar olabileceği gibi, üzerinde ağaç olan her yere orman dememiz de mümkün olmamaktadır.
Ormana zarar veren faktörler arasında, daima önemini koruyan orman yangınları; Türkiye ormanlarının sürekliliğini tehlikeye sokan etkenlerden biridir. Orman yangını, açık alanda gerçekleştiği için rüzgâr ve yanıcı madde gibi doğal koşulların etkisi altında yayılma eğiliminde olan, başta odun, yaprak ve dal olmak üzere ormanda bulunan pek çok yanıcı materyali ve canlı ağaçları yakan yangın türüdür. Orman yangınlarının açık alanda gerçekleşmesi ve yayılma eğilimi söndürme işlemlerini zorlaştıran ana faktördür.
Orman yangınının meydana gelebilmesi için üç unsura gerek vardır. Bunlar yanıcı madde, oksijen ve tutuşturucu kaynaktır. Tutuşma sıcaklığı (ısı), oksijen ve yanıcı madde (yakıt) yeterli miktarda bir araya gelirse yanma olayı meydana gelir. Yanmayı meydana getiren bu üç faktörün oluşturduğu üçgene “Yangın Üçgeni” denir.
Bütün ormanlarda oksijen ve yanıcı madde bolca bulunmaktadır. O nedenle yangına neden olan esas faktör tutuşma sıcaklığını oluşturacak tutuşturucu kaynaktır. Bu kaynak kimi zaman yıldırım düşmesi ya da yanardağ patlaması gibi doğal olaylar olabileceği gibi kimi zaman da insan faaliyetleri olabilmektedir. Yangına neden olan insan faaliyetleri genellikle ihmal-kaza ve kasıt şeklinde iki ana gruba ayrılmaktadır.
Türkiye’de Orman Yangınları Neden Çıkıyor?
Türkiye’de her on orman yangınından dokuzu insan faaliyetleri sonucunda çıkıyor. Yıldırım düşmesi nedeniyle çıkan yangınlar hem sayı olarak az hem de etkiledikleri alan olarak kısıtlı. İnsan faaliyetleri içerisinde ise en çok yangına neden olan faktörler anız yakma, sigara izmariti, enerji nakil hatlarından çıkan kıvılcımlar, piknik ateşi ve çoban ateşi gibi ihmal-kaza kategorisine giren etkenler. Kasıtlı olarak çıkarılan yangınlar ise sayıca daha az.
İnsanlarımız kasıtlı olarak da yangın çıkartmaktadırlar. Özellikle orman kenarlarında, ya kendine ait arazisi olup da bu arazide yetiştirmekte oluğu ürünlerin (özellikle zeytin ağaçlarının olduğu yerlerde) daha fazla artması amacı ile, yanında ki devlete ait olan orman ağaçlarını yakarak, kendi arazisini büyütmeye çalışması da utanılacak bir durum yaratmaktadır.
Bundan da daha acı olan ise, özellikle turizm bölgelerinde ormanlarımız bilinerek yakılmaktadırlar. Yanan ormanlarımızın yerlerine yapılan otel ve bu gibi tesislerin yapılandırılmaları ise ayrı bir vahşettir. Ne yazıktır ki, bu konuda devletin işlevleri de yetersiz kalmaktadır. Bazı durumlarda ne yazıktır ki, devletten teşvik dahi görmektedir.
Orman yangınlarının söndürülmesinde harcanan emeklerin yanın da helikopter ve uçak gibi söndürülmede kullanılan araçların kullanıcılarının kazalar da can vermeleri de ayrı bir üzüntü kaynağımızdır.
Orman alanlarının içinde ya da yakınında yapılan bina ve tesislerde her türlü yangın önlemi alınmalı ve çıkması muhtemel yangınların ormana sıçramasını engelleyecek koruyucu düzenlemeler (yapı ile orman arasında yanıcı madde olmayan yeterli mesafe bırakmak, yangın söndürme sistemlerini hazır ve çalışır durumda tutmak, yangınlarla ilgili sürekli ve etkili bir gözetleme sistemi oluşturmak, bina içinde ya da çevresinde parlayıcı-patlayıcı madde bulundurmamak) yapılmalıdır.
Bu önlemler aynı zamanda orman yangınları sırasında bina ve tesisler ile insanların zarar görmesini de engelleyecektir.
Bu felaketlerde devletin etkileri tekrar incelenerek, gerekli tedbir ve cezaların tekrar gözden geçirilmesi şarttır.