AK Parti Basın ve Medya İşleri Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Tavaslı, gazeteciye yönelik tehdit ve gözdağı içerikli mesajlarıyla gündeme oturdu. Ak Parti Milas İlçe Başkanı Emin Çelik ve Milimder sosyal medya sayfasında süregelen yazışma ve tartışma sürecinin tarafsızca haber yapılmasına tepki gösteren Tavaslı, sert ifadelerle gazeteciyi hedef aldı.
Tavaslı, mesajında gazeteciliğin tarafsızlık ilkesini sorgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Size önce bu gazetecilik belgesini vereni bulmak lazım. Siz her şeyi yazarsınız, düne kadar methiyeler dizen sizler, bugün hangi yönden bir menfaatiniz varsa oraya kayan………..lar… İyi dinleyin, Ak Parti İlçe Yönetimi bugüne kadar olmadığı kadar kenetlenmiştir. Gidin başka plajda oynayın. Size bunları yazdıranlara da söyleyin ki Emin Çelik hepinizden daha adamdır. Bu partiyi karıştırmak isteyenlerin niyeti bellidir. Bizde bu partiyi FETÖ’cülere, sahte evrakçılara, naylonculara veya din tüccarlığı yapanlara, devletin içine sızmaya çalışanlara verilecek bir dava kapısının anahtarı yoktur. Bu böyle biline. Kralınızdan korkmam. Adam gibi yazın, adam gibi helalinden kazanıp evinize ekmek götürün. Vesselam.”
Tehditlerini daha da ileri götüren Tavaslı, gazeteciye yönelik kişisel saldırılarda da bulundu: “Sen o kuşlarına söyle Emin Çelik gece yazdığını gündüz de yazar. Benimle polemiğe girme Kemal, görende seni 5 vakit namaz kılıyor sanacak. İçen içer, sana mı düştü tasası. Bu durumları halkın haber alma özgürlüğü deyip kafana göre yazamazsın. İnsanları galeyana getirip oradan prim yapamazsın, yaptırmazlar. Çünkü öyle bir şey yok. İsnat eden ispat etmek zorundadır. İspat et ayılıp bayıldığını madem. Bu şekilde olmaz, Kamelll. Bir gün çıkar biri haddini bildirir.”
Tavaslı’nın bu açıklamaları, gazetecilik mesleğine yönelik tehdit ve baskıların yeni bir örneği olarak gündemde yerini aldı. Gazeteciler ise bu tür tehditlerin basın özgürlüğüne ciddi zararlar verdiğini belirterek, demokratik toplumlarda böyle durumların kabul edilemez olduğunu vurguladılar. Gazetecilik mesleğinin tarafsız ve özgürce yapılabilmesi için gerekli adımların atılması çağrısında bulundular.