Müfit Demirkol

İTİBAR

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İtibar, insanların birisi veya bir şey hakkındaki genel görüşü veya tahminidir. Bir kişinin veya varlığın belirli bir sosyal grup veya toplulukta ne kadar saygı, hayranlık, güvenilirlik veya güven kazandığını ölçer.

İtibar, genellikle bir bireyin veya şirketin karakteri, eylemleri ve başarıları hakkında bir topluluk içindeki kolektif görüş veya tahmin olarak ifade edilen karmaşık bir kavramdır. Bireylerin, işletmelerin ve organizasyonların başkaları tarafından nasıl görüldüğünü ve muamele gördüğünü etkileyen bir sosyal güven ve itibar ölçüsü olarak hizmet eder. Daha küçük topluluklarda itibar kişiden kişiye iletilir. Dijital dünyamız gibi daha büyük topluluklarda itibar genellikle çevrimiçi bir mercekten incelenir.

Tarihimizde “itibar” Osmanlı İmparatorluğu ile başlar. Osmanlı imparatorluğu ile son bulur derken, şimdiki iktidarımız olan AKP siyasi partisinin başkanı olan cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile 22 yıldır devam etmektedir.

Türkiye’nin itibarı, özellikle Arap ülkeleri tarafından kabul edilerek, Türkiye içinde söz sahibi olabilmek çabaları ile gelişmektedir. Yurdumuzun çeşitli yerlerinde yabancılara verilen vaatler ve satılan araziler ile itibarını kazanan iktidarımızın, yurt içinde ki vatandaşlarımız tarafından şiddetle kınanmaktadır.

Her bireyin toplumda mutlaka bir karşılığı vardır, itibarlı insanlar toplumda karşılık bulmuş kişilerdir. Edebiyattan, sanata, ekonomiden siyasete, eğitimden kültüre spordan bilime kadar her alanda yer etmiş nice itibarlı insanımız bulunmaktadır.

İtibar mı, para mı” diye sorulsa, elbet cümlemiz ‘itibar’ deriz. Çünkü itibar, yine herkesin sahiplenmesi gereken insan olmanın vasfıdır. İtibar çarşıda pazarda alınıp satılan bir şey değildir. İtibar oluşturmak ya da itibar kazanmak; kişinin tutarlı davranması ve bir karakter bütünlüğüne sahip olma sonucunda gerçekleşir.

İnsan hayatında güven duyulan, itibar edilen ve sözü dinlenen bir birey olmalıdır. Bu bireyin çalışma hayatında aranan vazgeçilmez şartlardan biri de güven duyulan, işinde sözünde emin olunan kişileri kurumun yönetimine getirmek ve böyle karaktere sahip insanlarla çalışmak, arzulanan ve özlenen bir durumdur.

Bizim kültür ve medeniyetimizde: “İnsan itibarı için yaşar.’’ İtibarlı olmak, itimat edilen insan olmak, para ve dünyevi bütün imkânların üzerinde bir güçtür. Bu güç kaybedilince asla tekrar kazanılmaz ve onun yerini hiçbir maddi varlık alamaz.

İstanbul boğazının yanında ikinci bir boğaz yapılması ve bu yapılması düşünülen boğazın çevrelerinin yabancı yatırımcılara verilmesi, iktidarımızın itibarını nasıl ve ne şekilde korunduğunun göstergesidir.

Yurdumuzun, tatil beldelerinden olan Muğla ilimizin deniz kıyılarında, tarihsel kalıntıları ve bu kalıntıların turizmimize ve tarihimize katkısı düşünülmeden yaptırılması istenen liman ve gemi yükleme tesislerinin inşasından bir an önce vaz geçilerek gerçek itibarımızın korunması şarttır.

Saraylarda şatafat içerisinde yaşamak, Osmanlı İmparatorluğu gibi bir yönetim hayal etmenin ne ülkemize ne halkımıza ne şanlı tarihimize ne de İslamiyet’e asla yakışmaz.

İslam dinini kabul eden ülkelerin arasında liderlik ve halifelik sevdası ne yurdumuzun menfaatine ne de insanlığımıza yakışır.

Türkiye gerek dinine gerekse görgüsüne göre itibar sahibidir ve öyle kalacaktır. Hiçbir siyasi düzen yurdumuzun, askerimizin, milletimizin itibarını zedeleyemez. Çünkü bu vatan büyük kurtarıcımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurtarılıp, gerçek itibarına kavuşturulmuştur.

İtibarımızın korunması da bu topraklar için canını vermiş olanların ve “Atatürk’ün askerleriyiz.” diyenlerin   ulusal bir görevidir.

İTİBAR
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir