10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü… Adında “çalışan” kelimesi geçse de, o gün mesleğimizin sorunlarının ve hak ettiği değerin konuşulduğu bir kutlama günü olmalıydı. Ancak bu yıl da “bizim günümüz” dolayısıyla verilen programlarla adeta dört günlük bir maraton haline geldi. Siyasilerden idarecilere, kurum başkanlarından yerel yöneticilere kadar birçok kişinin, yıl içinde halkı bilgilendirme görevlerini o güne sıkıştırma alışkanlığı değişmedi.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın müzikli sohbet etkinliğiyle başlayan programlar zinciri, Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz, Milas Süt Birliği Başkanı Ali İhsan Gezgin, Milas Kaymakamı Mustafa Ünver Böke, Muğla Valisi İdris Akbıyık ve AK Parti Milas İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği kahvaltı derken, dört gün boyunca bir koşuşturmaca içinde bulduk kendimizi.
Bazı etkinlikler ise iptallerle sonuçlandı.İlçe Emniyet Müdürü’nün ziyaret programı, Ziraat Odası Başkanı Kahraman Akar’ın yemek daveti Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin kahvaltı programı ve diğer birkaç davet, çeşitli gerekçelerle gerçekleşmedi. Ancak katıldığımız tüm programlarda benzer bir tablo vardı: Kutlamalar, hizmet alanlarının anlatımı, projelerin sunumu ve kısaca bizleri, yani gazetecileri yine çalıştıran bir yoğunluk.
10 Ocak, sadece bir kutlama günü değildir; basının sorunlarını dile getirme, mesleki dayanışmayı güçlendirme ve mesleğimizin değerini hatırlama günüdür. Ancak gördük ki kentin sorunları ve basının soruları bir güne sığmayacak kadar fazla. Maalesef, bu sorunları dile getirmek yerine çoğu zaman sessiz kalmayı tercih ettik. Fakat unutmayalım ki sorunlar sessizliği sevmez; konuşulmayı, tartışılmayı, çözüm üretilmeyi bekler.
Bu kent, sorunlarını ve sorularını sadece 10 Ocak’ta değil, yılın 365 günü yaşıyor. O halde, 10 Ocak’ı gazetecilere bırakın. Bizim 364 gün boyunca soracağımız, sorgulayacağımız ve kamuoyunu aydınlatacağımız zamanımız var. Bırakın, bir gün sadece gazetecilerin olsun; bırakın, o gün kutlama yapalım, mesleğimizle gurur duyalım.
Son bir not: Çalışan gazeteciler günü, gerçekten “çalışmak” zorunda kalan bizlere kutlu olsun.
